English    Türkçe    فارسی   

5
3363-3412

  • Yok..eğer sizin imanınız,imansa ona ne meylim var,ne iştiham.
  • İmana yüzlerce meyli olan,sizi gördü mü soğur,kesilir.
  • Çünkü sizin imanınızdan adam,yalnız bir ad görür,manası yoktur.Nasıl olur da çöle kurtuluş yeri denir? 3365
  • Sizin imanınıza bakan kişinin imana olan sevgisi soğur gider.
  • Sesi çirkin müezzinin,kafir ülkesinde ezan okuması ve bir kafirin ona hediye vermesi
  • Bir müezzin vardı,sesi pek çirkindi.Kafir ülkesinde ezan okurdu.
  • Ezan okuma,savaş çıkar,düşmanlık uzar dedilerse de.
  • İnat etti,pervasızca o kafir ülkesinde ezan okumaya koyuldu.
  • Halk,umumi bir kargaşalıktan korkarken bir de baktılar,elinde bir elbise,kafirin biri çıka geldi. 3370
  • Dostlar gibi eline mum ve helva almış,öyle bir latif elbiseyi hediye getiriyordu.
  • Söyleyin,o müezzin nerede?Onun selası ve ezanı,bana rahatlık verdi diye sormadaydı.
  • Yahu dediler.Nasıl olur?Hiç o bet ses,insana rahatlık verir mi?Kafir dedi ki:Sesi,kiliseye,gelince;
  • Benim pek güzel,pek yüce bir kızım var,çoktandır müslüman olmak isterdi.
  • Bu sevda,kafasından bir türlü çıkmıyordu.Bunca kafir ona öğüt verdi. 3375
  • Fakat gönlünde iman sevgisi,öyle bir yerleşmişti ki.Bu dert,adeta bir buhurdanlıktı,ben de ödağacı.
  • Anbean imana yöneldikçe ben,dert,azap ve işkence içindeydim.
  • Bu hususta elimde hiçbir çare yoktu;nihayet bu müezzin ezan verince,
  • Kızım,bu çirkin ses nedir?Kulağıma geldi de beni berbad etti.
  • Bütün ömrümde bu kilisede,şu manastırda bu derece çirkin bir ses duymadım dedi. 3380
  • Kızkardeşi,bu ezandır,müslümanlar okur,müslümanları ibadete çağırırlar dedi.
  • İnanmadı,başkasına sordu,o da evet deyince,
  • İnandı,yüzü sapsarı kesildi,müslümanlık hevesi kalmadı.
  • Ben de teşvişten,azaptan kurtuldum,dün gece korkusuz,rahat bir uyku uyudum.
  • Onun sesinden bundan dolayı rahatlaştım.Onun için de ona hediye getirdim;nerde o adam? 3385
  • Müezzini görünce bu hediyeyi kabul et dedi,beni dertten kurtardın,elimi tuttun.
  • Bana öyle bir ihsanda bulundun ki senin azat kabul etmez bir kulun oldum.
  • Malda,mülkte,zenginlikte tek bir kişi olsaydım ağzını altınla doldururdum.
  • İşte sizin imanınız da bunun gibi riya,geçici bir şey.O ezan gibi yol kesici.
  • Fakat Bayezid'in imanına,onun doğruluğuna karşı gönlümde nice hasret var. 3390
  • Hani şu kadın gibi..Eşeğin çiftleşmesini gördü de dedi ki:Amanın,şu tek erkeğe bakın!
  • Çiftleşme buysa bizim kocalarımız,bizimle çiftleşmiyorlar,içimize aptes bozuyorlar.
  • Bayezid,imanın bütün şartlarını haiz..Aferinler olsun bunun gibi tek aslana!
  • Onun imanının bir katrası denize gitse deniz,o katrada gark olur.
  • Nitekim bir zerrecik ateş,ormanlara düşse o zerre,bütün ormanları yakar,yok eder. 3395
  • Padişahın,yahut ordunun gönlündeki hayal gibi.O hayal de hayaldir ama savaşta düşmanları mahveder.
  • Muhammed'in yüzünde bir yıldızdır parladı,kafirlerin,çıfıtların gevherleri yok oldu.
  • İmana erişen aman buldu,imana gelmiyenlerin şüphesi iki kat oldu.
  • Önce gelenlerin halis küfrü kalmadı da yerini ya müslümanlık tuttu,ya korku..
  • Bu da hileyle suyu yağa karıştırmaktır.Bu örnekler,nurun zerresine eşit olamaz. 3400
  • Zerre,bir cisimden ayrılmış,küçücük bir parçadan başka bir şey değildir.Zerre,taksim kabul etmiyen güneş olamaz ki.
  • Zerre demekte bil ki gizli bir muradım var.Sen,denize mahrem değilsin,ancak köpüksün şimdi.
  • Şeyhin parlak iman güneşi,şeyhin can doğusundan yüz gösterse,
  • Bütün aşağılık alemi ta yerin dibine kadar hazine kesilir,bütün yücelikler alemi,yemyeşil cennete döner.
  • Onun aydın nurdan bir canı var.Hor hakir topraktan bir bedeni. 3405
  • Şaştım kaldım,acaba o,bu mu,yoksa o mu?Söyle,bu işte müşküle düştüm.
  • Kardeş,eğer o,bu ise o nedir ki yedi kat gök,onun nuriyle dolmuş.
  • Yok..o,bu değilse dostum,şu beden nedir öyleyse?Acaba bu ikisinden hangisi,o kim?
  • Bir kadının,kocasına eti kedi yedi demesi,kocasının,kediyi terazide tartması,kedinin yarım batman gelmesi üzerine a kadın,et yarım batmandı,biraz da fazlaydı.Eğer bu etse kedi nerde,yok,bu kediyse et hani demesi.
  • Bir adamın bir karısı vardı. Pek hilebaz,pek kötü huylu ve yol kesici bir kadındı.
  • Adam,eve ne getirirse harcar,telef ederdi. Adam da sesini çıkarmazdı. 3410
  • Bir gün adam,konuğunu ağırlamak için yüzlerce sıkıntıyla biraz et aldı,eve getirdi.
  • Kadın onu kebap edip şarapla sildi,süpürdü.Adam gelince de düzensiz sözlerle hileye başladı.