English    Türkçe    فارسی   

5
4216-4238

  • Sana rağbetimiz, senin dileğinle oluyor. Nerde bir yol yürüyen varsa onu Tanrı cezbesi çekmektedir.
  • Hiç yel olmadan toprak havaya kalkar mı? Hiç deniz olmadan bir gemi, denize ayak atabilir mi?
  • Abıhayat önünde kimse ölmez.. Halbuki abıhayat, senin suyunun yanında bir tortudan ibarettir.
  • Abıhayat, can kıblesidir. Dostlar, bağlar, bahçeler, suyla yeşerir, güler.
  • Ölümü içenler, onun aşkiyle dirildiler; gönüllerini candan da çekmişlerdir, abıhayattan da. 4220
  • Aşkının suyu mademki bize el verdi, abıhayatını bizce hiçbir değeri yok artık
  • Her can, abıhayattan diridir. Fakat abıhayatın suyu da sensin.
  • Her an bana bir ölüm, bir haşir verdin de o keremin neler yaptığını gördüm.
  • Senin yeniden dirilteceğine güvenim var; o yüzden bu ölüm, bana uyku gibi görünmede ey Tanrı.
  • Her an yedi denize de serap olsa ey suyun suyu, sen onu kulağından tutar, getirirsin. 4225
  • Akıl, ecelden titrer durur, halbuki aşk, neşe içindedir. Taş, toprak parçası gibi yağmurdan korkar mı hiç?
  • Bu cilt, Mesnevi'nin beşinci cildidir. Can göğünün burçlarındaki yıldızlara benzer.
  • Yıldızları tanıyan gemiciden başkasının duyguları, yıldızla yol bulamaz.
  • Başkaları, yıldızları ancak seyrederler, ne kutlularından haberleri vardır, ne kırandan.
  • Geceleri tâ sabahlara kadar böyle şeytanları yakıp yandıran yıldızlarla aşinalık et. 4230
  • Her biri, kötü zanna kapılmış Şeytanı defetmek için gök kalesinden âdeta neft atmaktadır.
  • Yıldızlar, Şeytana akrep gibidirler, fakat müşteriye en yakın bir dosttur onlar.
  • Yay, okla Şeytanı oklar, bir yere mıhlarsa ekinleri, meyvaları sulamak için kova, suyla dolu.
  • Balık, gerçi azgınlık gemisini kırarsa da dost için öküz gibi ekin eker.
  • Güneş, geceyi aslan gibi paralarsa da lâal, onun yüzünden atlas elbiselere nail olur. 4235
  • Yokluktan başgösteren her varlık, birine zehirdir, öbürüne şeker.
  • Dost ol, kendi kötü huyundan ayrıl da zehir küpünden bile şeker ye!
  • Faruki tiryak, ona şeker kesilmişti de onun için zehir, Faruk'a bir zarar vermedi.