English    Türkçe    فارسی   

6
1418-1467

  • Sohbetin halis altınsa nasıl oluyor da haine emanet ediyorsun ?
  • Allahyla düş kalk, onun huylarıyla huylan da emanetlerin zâyi olmaktan da emin olsun, eksilmekten de.
  • Huyları yaratanın huyuyla huylan,peygamberlerin ahlâkını yetiştirip besleyen Allah’nın ahlâkına bürün. 1420
  • Ona bir kuzu versen sana bir sürü bağışlar.Her sıfatı , kemale götüren zaten Allah’dır.
  • Kuzuyu kurda emniyet edebilir misin?Sakın kurtla Yusuf’u yoldaş etme.
  • Kurt kurnazlıktan gelir, tilkilenirse sakın aldanma , ondan iyilik gelmez.
  • Bilgisiz adam bir müddet seninle gönül arkadaşlığında bulunsa bile nihayet cahillikten sana bir zahım vurur.
  • Onun iki aleti vardır, o hunsadır.Her iki aletinin işi , nihayet meydana çıkar. 1425
  • Erlik aletini kadınlardan saklar, onlara bir kız kardeş olur.
  • Erlerden de kadınlık aletini , eliyle örtüp gizler.Kendisini erkek gösterir.
  • Allah , “Onun gizli ayıbını meydana çıkarır, burnunun üstünde erlik aleti gibi gösteririz” de
  • Gözü olan kullarımız o işvecinin hilelerine aldanıp çuvala girmezler” dedi.
  • Hâsılı her alet insanı erkek etmez. Eğer bilgin varsa kendine gel de bilgisizlikten kork. 1430
  • Tatlı sözlü cahil dostun sözlerine pek kapılma.O sözler eskimiş,yıllanmış zehire benzer.
  • Anasının canı, gözümün nuru der ama günden güne artan duran dertten, hasretten başka bir şey vermez sana.
  • O ana, babaya açıkça, yavrucuğum mektepten bezdi, soldu sarardı der..
  • Başka karından olsaydı ona bu kadar cefada bulunmazdın.
  • Doğrusunu istersen bu yavrucuk, senin oğlun olmasaydı ve ben doğurmasaydım, yine anası, bu sözü söylerdi! 1435
  • Kendine gel, bu anadan , onun merhametinden kaç. Babanın sillesi, onun helvasından yeğdir.
  • Ana nefistir…Baba da cömert akıl. Akla uyan önce daralır ama sonunda yüzlerce genişliğe uğrar.
  • Ey akılları ihsan eden Allah, feryada yetiş. Sen bir şey dilemezsen hiç kimse dilemez.
  • İstek de sendedir, ihsan da. Biz kimiz ki? Evvel de sensin , âhır da.
  • Hem sen söyle, hem sen dinle, hem sen ol. Biz bunca malımız mülkümüzle yine hiçbir şey değiliz. 1440
  • Yarabbi, bize tekliflerde bulundun, lûtfet de secdeye rağbetimizi artır;bize cebir tembelliğini gönderip şevkimizi söndürme.
  • Cebir, kâmillerin kolu, kanadıdır.. Tembellerin bağı, zindanı.
  • Bu cebri, Nil suyu gibi bil. Mümine sudur, kâfire kan.
  • Kanat, doğan kuşlarını padişaha götürür, kuzgunları mezarlığa.
  • Şimdi sen, yokluğu anlatmayı bırak. Çünkü panzehire benzer de zehir sanırsın. 1445
  • Ey kapı yoldaşı, kendine gel. Hintli çocuk gibi yokluk Mahmudundan korkma sakın.
  • Şimdi bürünmüş olduğun varlıktan kork. O varlık hayali bir şey değildir, sen de bir şey değilsin!
  • Hiçbir şey olmayan bir şey, hiçbir şey olmayan bir şeye âşık olmuş; hiç var olmamış , hiç var olmamışın yolunu kesmiştir.
  • Bu hayaller, ortadan kalktı mı akla sığmaz şeylerin apaçık görünür sana!
  • “Geçip gitmiş olanlara ölüm yüzünden elem ve sıkıntı yoktur; onlar ancak ellerinde olanı kaybettiler, ona acınırlar”
  • 1450.İnsanların başbuğu doğru söylemiştir: “Dünyadan geçip giden kişinin 1450
  • Ölüm yüzünden bir derdi, bir acısı yoktur.Elindekini kaçırdığından dolayı, yüzlerce acıya düşer.”
  • Neden her devletin , her nimetin mahzeni olan ölümü kıble edinmedim?
  • Şaşkınlığımdan bütün ömrümce hayalleri kıble edindim, onlar da ecel gelince kaybolup gittiler der.
  • ölenlerin hasreti ölüm değildir. Neden suretlere kapıldık? Diye acınırlar.
  • Bunların bir suretten, köpükten ibaret olduğunu görmedik. Halbuki köpük, denizden doğar, denizde gelişir ve hareket eder. 1455
  • Deniz , köpükleri karaya attı mı mezarlığa git de o köpükleri seyret!
  • Nerde sizin hareketiniz, oynaşmanız? Deniz sizi mahvolmaya mı terk etti de.
  • Onlar sana dille,dudakla değil de hal diliyle bu soruyu bize sorma, denize sor desinler.
  • Köpük gibi olan suret de dalga olmadan nasıl oynar? Yel olmadıkça toprak nasıl olur da havalanır?
  • Suret tozunu gördün ya, yeli de gör. Köpüğü gördün ya , icat denizini de seyret. 1460
  • Gör, gör ki sende yalnız bu görüş, bu bakış işe yarar.Bundan ötesini sorarsan yağsın, etsin, ilik ve sinirden ibaretsin.
  • Fakat yağın mumları ışıklandırmaya yaramaz. Etin , sarhoşa kebap olmaz.
  • Bütün bu bedenini bakışta erit, bakışa yürü, bakışa git, bakışa var!
  • Bir vardır, iki fersahlık yolu görür; bir bakış vardır, iki âlemi görür, padişahın yüzünü de.
  • Bu ikisinin arasında sayıya sığmaz fark var.Gizli şeyleri Allah bilir ama gözüne bir sürme ara. 1465
  • Yokluk denizini anlattık, duydun ya. Çalış da daima bu denizde ol.
  • Çünkü tezgâhın aslı yokluk âlemidir;orada hiçbir şey yoktur, bomboştur, oranın nişanesi bulunmaz.