English    Türkçe    فارسی   

6
1467-1516

  • Çünkü tezgâhın aslı yokluk âlemidir;orada hiçbir şey yoktur, bomboştur, oranın nişanesi bulunmaz.
  • Bütün ustalar, işlerini göstermek için yokluğu ve sınıklık yurdunu ararlar.
  • Ustaların ustası Allah’nın da tezgâhı yokluktur.
  • Nerde yokluk fazlaysa orası Allah tezgâhıdır, Allah işi oradadır. 1470
  • Yokluk , en yüksek derece olduğundan yoksullar, oraya vardılar, ödülü aldılar.
  • Hele bedenini, malını yok etmiş derviş, hepsinden ileridir. Fakat iş beden yokluğundadır, dilencilikte değil.
  • Dilenci, malı bitmiş kişidir; kanaat sahibi ise, bedenine kıyan kişi.
  • Artık dertten şikâyet etme. Çünkü dert , insanı yokluğa sürüp götüren rahvan bir attır.
  • Ben bu kadarını söyledim, ötesini sen düşün. Fikrin donmuşsa , düşünemiyorsan yürü, zikret. 1475
  • Zikir, fikri titretir, harekete getirir. Zikri bu donmuş fikre güneş yap.
  • İşin aslı cezp eder. Fakat kardeş , işten kalıp o cezbeyi bekleme.
  • Çünkü işi bırakmak , nazlanmaya benzer. Canıyla oynayan hiç nazlanabilir mi?
  • Oğul,ne kabul edilmeyi düşün, ne reddedilmeyi. Sen daima emri, nehyi gör, gözet.
  • Derken cezbe kuşu , birden bire çerden çöpten yapılmış yuvasından uçar, görünüverir. Onu gördün mü sabah oldu demektir, mumu o vakit söndür. 1480
  • Gözler , perdeleri delip hakikati görmeye başladı mı bu nur, onun nurudur artık. Bu nura sahip olan , dışa bakar, içi görür.
  • Zerrede ebedî varlık güneşini görür, katrada bütün denizi.
  • Yine sofi hikâyesi,sofiyle kadı
  • Sofi dedi ki: Kafaya yenen bir sille yüzünden körcesine baş vermeye gelmez.
  • Teslim hırkasını giyinmişim, bana sille yemek kolay gelir.
  • Düşmanını pek arık gördü, ben de düşmanca bir yumruk vursam. 1485
  • Kalay gibi eriyip akıverecek. Derken padişah kısas emredecek.
  • Zaten çadır harap, direk kırık, yıkılmaya bahane arıyor.
  • Bu ölü herif için kılıç altına gitmek, kısasa razı olmak yazıktır doğrusu, yazık dedi.
  • Onu dövemediğinden kadıya götürmeyi kurdu.
  • Çünkü kadı, Allahnın terazisidir. Kilesine şeytan hilesi giremez. 1490
  • O, hasetlerin, çekişlerin makasıdır. İki düşmanın savaşını, dedikodusunu keser.
  • Afsunu ,şeytanı şişeye hapseder. Kanunu, fitneleri yatıştırır.
  • Tamahkâr düşman teraziyi görünce serkeşliği bırakır, onun hükmüne uyar.
  • Fakat terazi olmazsa çok bile versen payına razı olmaz.
  • Kadı rahmettir, savaşı defeder, kıyametteki adalet denizinden bir katradır o. 1495
  • Karta, küçük ve ayağı kısa bile olsa denizin letafeti, ondan belli olur.
  • Gözündeki tozu temizledin mi bir katra’dan Dicle’yi görebilirsin.
  • Cüzüler küllerin haline tanıktır. Gün battıktan sonra batıda beliren kızıllık, güneşin varlığını bildirir.
  • Allah “Güneş battıktan sonra batıda beliren kızıllığa and olsun” dediği zaman Ahmed’in cismine yemin etmiştir.
  • Karınca, bir tanecik buğdayı görüp harmanı anlasaydı hiç o bir tane buğdayın üstüne titrer miydi? 1500
  • Sen yine sözüne gel, sofi sabırsız. Yediği sillenin cezasını acele istemekte.
  • Ey zulümler eden, nasıl oluyor da gönlün hoş, yaptığını çekmeyeceksin mi sanıyorsun da gafil oluyorsun?
  • Yoksa yaptıklarını unuttun mu ki gaflet, perdelerini indirdi?
  • Ardında düşmanların olmasaydı kâinat sana haset ederdi.
  • Fakat sende olan hukuk yüzünden hapistesin. Yaptığın isyanlar yüzünden azar azar özür dilemeye bak. 1505
  • Bak da ceza veren seni birden tutmasın. Ey dost, suyunu durult.
  • Sofi kendisine sille vuran adamın yanına gidip dâvacı gibi eteğine yapıştı.
  • Onu çeke çeke kadının yanına götürdü. Bu ters eşeği ya eşeğe bindir, halka göstererek ceza ver.
  • Yahut da döverek cezalandır. Artık hangisini münasip görürsen onu yap.
  • Senin verdiğin cezadan ölse bile ölür gider, soran bile olmaz. 1510
  • Kadının şer’an vurduğu sopayla birisi ölürse kadı, onu ödemez. Çünkü şeriat’in emri oyuncak değildir.
  • O, Allah vekilidir, Allah adaletinin gölgesidir. Her hak sahibiyle cezaya müstahak olanın aynasıdır o.
  • O, mazlumun hakkını hak etmek için ceza verir, kendi ırzı için kızgınlığından yahut da bir şey kazanmak için değil.
  • Onun cezası, Allah içindir, kıyamet günü içindir. Bu ceza da bir hata olsa bile ona diyet lâzım gelmez.
  • Çünkü birisini kendisi için döven borçludur. Allah için döven her şeyden emindir. 1515
  • Baba oğlunu dövse de oğlu ölse kan diyetini vermesi lâzımdır.