Yoldaki toprak göze ve cana parlaklık verirse o toprağı sürme gör, sürme bil.3210
خاک ره چون چشم روشن کرد و جان ** خاک او را سرمه بین و سرمه دان
O nur, bu topraktan çıkıp parlarken artık ben ne diye başımı göğe kaldırayım?
چون ز روی این زمین تابد شروق ** من چرا بالا کنم رو در عیوق
O yok oldu, ey küstâh, ona var deme. Böyle bir ırmakta hiç kuru toprak kalır mı?
شد فنا هستش مخوان ای چشمشوخ ** در چنین جو خشک کی ماند کلوخ
Bu güneşin önünde yeni ay parlayabilir, yahut böyle bir Rüstem’e karşı Zâl’in kuvveti para eder mi?
پیش این خورشید کی تابد هلال ** با چنان رستم چه باشد زور زال
Tanrı da diler ve üstündür o. Nihayet varlıkların kökünü kazır, hepsini yok eder.
طالبست و غالبست آن کردگار ** تا ز هستیها بر آرد او دمار
İki deme, iki bilme, iki çağırma. Kulu efendisinde yok olmuş bil.3215
دو مگو و دو مدان و دو مخوان ** بنده را در خواجهی خود محو دان
Efendi de efendiyi yaratanın nurunda yok olmuş, ölüp gitmiş gömülmüştür.
خواجه هم در نور خواجهآفرین ** فانیست و مرده و مات و دفین
Bu efendiyi Tanrı’dan ayrı bildin mi metni de kaybedersin, dibaceyi de.
چون جدا بینی ز حق این خواجه را ** گم کنی هم متن و هم دیباجه را
Gözünü gönlünü topraktan çevir. Bu, bir tek kıbledir, iki kıble görme.
چشم و دل را هین گذاره کن ز طین ** این یکی قبلهست دو قبله مبین
İki gördün mü iki taraftan kalırsın. Pabuca bir ateştir düşer, pabuç da yanar gider.
چون دو دیدی ماندی از هر دو طرف ** آتشی در خف فتاد و رفت خف
İki gören, kaş şehrindeki garibe benzer. Adı Ömer’di. Bu sebeple onu, bir dükkândan öbür dükkâna gönderiyorlardı. Bütün dükkânların, Ömer’e ekmek satmamak bakımından bir olduğunu anlamıyordu. Ben yanlış söyledim, adını Ömer değil diyeyim de tövbe edeyim, şu dükkâna varır böyle dersem yalnız o dükkândan değil, bütün dükkânlardan ekmek alabilirim.. Fakat böyle demez de yine adım Ömer kalırsa bu dükkândan başka yere başvursam da faydasız. Hepsinden de mahrum kalırım. Çünkü şaşıyım, bu dükkânları birbirinden ayrı sandım demedi.
مثل دوبین همچو آن غریب شهر کاش عمر نام کی از یک دکانش به سبب این به آن دکان دیگر حواله کرد و او فهم نکرد کی همه دکان یکیست درین معنی کی به عمر نان نفروشند هم اینجا تدارک کنم من غلط کردم نامم عمر نیست چون بدین دکان توبه و تدارک کنم نان یابم از همه دکانهای این شهر و اگر بیتدارک همچنین عمر نام باشم ازین دکان در گذرم محرومم و احولم و این دکانها را از هم جدا دانستهام
Kâş şehrinde adın Ömer olursa yüz kuruş versen kimse sana lavaş satmaz.3220
گر عمر نامی تو اندر شهر کاش ** کس بنفروشد به صد دانگت لواش
Bir dükkâna gidip ben Ömer’im kerem edin de bu Ömer’e ekmek satın dedin mi.
چون به یک دکان بگفتی عمرم ** این عمر را نان فروشید از کرم
Dükkâncı der ki: yürü öbür dükkâna git oradaki bir ekmek buradaki elli ekmekten iyidir.
او بگوید رو بدان دیگر دکان ** زان یکی نان به کزین پنجاه نان