English    Türkçe    فارسی   

6
3636-3685

  • O kalenin yüzü, arka tarafı, burçları tavanı döşemesi hep insan resimleriyle bezenmiştir.
  • Yusuf, dalıp baksın diye Zeliha da odasını resimlerle bezemişti ya hani.
  • Yusuf, ona bakmadığından o da hileye başvurmuş, odayı kendi resimleriyle doldurmuştu.
  • Güzel yüzlü Yusuf, nereye bakarsa elinde olmaksızın onun yüzünü görsün diye böyle yapmıştı.
  • Tanrı da gözü aydınlar için altı tarafı da delillerine mazhar etti. 3640
  • Her hayvan, her bitki, nereye baksa; nereye varsa; Tanrı güzelliğini görsün; ondan gıdalansın dedi.
  • Onun için o oraya “ Nereye dönersiniz Tanrı yüzü var” buyurdu.
  • Susar da bir bardaktan su bile içersiniz suyun içinde Tanrıya bakmaktasınız.
  • Fakat âşık olmayan suya bakar da suyun içinde kendi yüzünü görür ey gözü açık er!
  • Ama âşıkın sureti, Tanrı’da fani olursa söyle bakalım, suda kimin suretini görür? 3645
  • Güneşte Tanrı güzelliğini görür âşıklar. Gayret sahibi Tanrı’nın sanatıyla nasıl ay, suya vurur da suda görünürse güneşte de hak görünür.
  • Fakat Tanrı’nın bu gayreti, âşık ve sadık kişileredir, şeytanla hayvana tecelli etmez o.
  • Şeytan bile âşık olsa topu çeler. Bir cebrail kesilir, şeytanlığı ölür.
  • Bu makamda “ Şeytanım, benim elimde Müslüman oldu” sırrı belirir. Yezid’lik Tanrı ihsanıyla kalmaz, Yezit, Bayazıt olur.
  • Ey kavim bu sözün sonu gelmez. Siz, o kaleye insan resimlerinden sakının! 3650
  • Olmaya ki heves yolunuzu kessin, ebedî bir kötülüğe düşesiniz.
  • Tehlikeden sakınmak farzdır. Benden bu garezsiz sözü duyun!
  • Kurtuluş arıyorsan aklın sağlam ve keskin olması, belâ pususundan çekinmek yeğdir.”
  • Babaları bu sözleri söylemeseydi, o kaleden çekinin demeseydi.
  • O kaleye gitmek akıllarına bile gelmeyecekti. Gönülleri o tarafa akmayacaktı bile. 3655
  • Çünkü tanınmış bir kale değildi. O, pek ıssız bir yerdeydi. Kalelerden, yolardan uzaktaydı.
  • Fakat babaları gitmeyin deyince bu sözden hevese, hayale düştüler.
  • Bu men edilme yüzünden gönüllerinde bir rağbettir uyandı, onun sırrını mutlaka öğrenmek gerek dediler.
  • Men edilen şeye gitmeyin, yapmayın denen şeyi yapmayan kimdir? İnsan men edildiği şeye haristir.
  • Bir şeyi yapma demek, iyi ve Tanrı’dan çekinir kişileri o şeye yanaştırmaz ama hava ve hamasîne uyanları o tarafa sürer, götürür. 3660
  • Şu halde bu yapmayın sözü, birçok kişileri azdırır. Birçok kalbi uyanık kişilerde bununla doğru yola gitmiş olurlar.
  • Alışkın güvercin kamışlardan kaçar mı hiç? O kamışlardan alışmamış, yabani güvercinler kaçar.
  • Şehzadeler de hizmetlerde bulunuruz, dediğin gibi hareket ederiz baş üstüne.
  • Buyruğundan dışarı çıkmayız. Senin lûtuf ve ihsanından gaflet etmek, küfürdür dediler.
  • Fakat kendilerine güvendiklerinden Tanrı izin verirse demediler. Tanrı’yı anmadılar bile. 3665
  • Bu Tanrı izin verirse demek, bu kat, kat tedbir ve ihtiyat, Mesnevinin başlangıcında anlatıldı.
  • Yüz tane kitap olsa hepsi de bir baptan ibarettir. Yüz tarafta da bir tek mihraba dönülür.
  • Bu yolların hepsi de tek bir eve çıkar. Bu binlerce başak, bir tek tohumdan meydana gelmiştir.
  • Çeşit, çeşit yüz binlerce yemekler vardır. Fakat yemek olmak bakımından hepside bir şeydir.
  • Bir tanesini yedin de tamamıyla doydun mu elli tane yemek olsa hepsinden soğursun. 3670
  • Fakat açken şaşılığın tutar, bir yemeği yüz bin yemek görürsün.
  • O halayığın hastalığını, doktorların ahvalini, kusurlarını, anlayışsızlıklarını söylemiştik ya.
  • Hekimler, yularsız atlara benziyorlardı. Üstlerindekinden haberleri bile yoktu.
  • Damakları, gemden yaralanmıştı, tırnakları yol yürümeden incinmişti.
  • Öyle olduğu halde üstümüzdeki hünerini gösteren bir binici demiyorlardı, haberleri yoktu bundan. 3675
  • Demiyorlardı ki bu perişanlığımız gemden değil. Üstümüzdeki sevgili süvariden.
  • Gül devşirmek için bahçeye gitti. Gül göründü bize ama meğerse dikenmiş diyen yoktu.
  • Hiçbiri, aklını başına alıp da bizim boğazımızı kim tekmeliyor demedi gitti.
  • Hekimler, sebebe kul kesilmişler, Tanrı hilesini görememişlerdi.
  • Bir ahıra öküz bağlasan, sonra öküzün yerinde bir eşeği bağlı bulsan, 3680
  • Bu işi gizlice kim yaptı diye araştırmaz, uykudaymış gibi gaflet edersen bu, eşekliktir.
  • Kendi kendine “ Bunu değiştiren kim? Görünmüyor ama acaba göktekilerden biri mi yaptı bu işi” demiyorsun ha?
  • Oku dosdoğru sağ tarafa attın, gördün ki sola gitti!
  • Bir ceylân avlamak için at sürdün, domuza av oldun!
  • Kazanç için kâr elde etmeye koştun, kâr şöyle dursun, hapse girdin. 3685