English    Türkçe    فارسی   

6
3830-3879

  • Ne verirse yarısını sana veririm. Kefenci para gözler bir yoksuldu dediğini kabul etti. 3830
  • Onu bir kilime sarıp yol üstüne koydu. Padişahın yolu oraya düştü.
  • Kilimin üstüne bir miktar altın attı. Hoca, hemen aceleyle kilimden elini çıkarıp altınları aldı.
  • Kefencinin almasına, verilen altınları gizlemesine meydan bile bırakmadı o aceleci adam.
  • Ölü, kilimden elini uzatıp paraları aldıktan sonra başını kilimden çıkardı.
  • Padişaha dedi ki: ey bana kerem kapılarını kapayan bak nasıl aldım gördün ya. 3835
  • Sadr-ı Cihan doğru dedi, aldın ama ölmedikçe kapımdan hiçbir şey koparamadın ya inatçı.
  • “ Ölmeden önce ölün” sırrı budur işte. Çünkü ölümden sonra ganimetler elde edilir.
  • Ey hilebaz, Tanrıya karşı ölümden başka hiçbir hüner para etmez bir inayete uğramak yüzlerce çalışıp çabalamadan yeğdir.
  • Çalışıp çabalamanın yüzlerce çeşit bozukluğu olabilir. Çalışmada bu korku var.
  • O inayet ölüme bağlıdır. Bu yolu, güvenilir erler sınadılar. 3840
  • Ama ölüm de onun inayeti olmadıkça gelip çatmaz. Aman sen, sen ol inayete sığınmadan hiçbir yerde durma.
  • İnayet bu koca yılana zümrüttür. Yılan zümrüdü görmedikçe kör olur mu hiç?
  • İki kardeş vardı. Biri köseydi, öbürü genç. Bir bekar odasında kaldılar. Oğlan, geceleyin arkasına kerpiçler yığdı. Gecenin bir vakti, bekarlardan biri kalkıp ayaklarının ucuna basa basa geldi, bir takrip kerpiçleri oradan aldı. Çocuk uyanınca bu kerpiçleri niçin aldın ve nereye koydun diye savaşa başladı. Bekar der ki: Sen bu kerpiçleri niçin koydun?
  • Bekçinin korkusundan o iki delikanlı, o bekar odasında kaldılar orada uyudular. 3845
  • Kösenin sakalında dört kıl vardı. Fakat yüzü, ayın on dördüne benziyordu adeta.
  • Delikanlı çirkindi. Arka tarafına tam yirmi tane kerpiç yığdı.
  • Bekarlardan bir oğlancı, gece vakti kalabalığın içinden kalktı. Yavaş, yavaş yürüdü. İştahlı bir halde oğlanın yanına gelip kerpiçleri bir tarafa koydu.
  • Çocuğa elini uzatınca çocuk, yerinden sıçradı. Hey dedi, a köpeğe tapan kimsin sen?
  • Bu otuz kerpici neye buradan aldın? Herif dedi ki: Sen ne için o otuz kerpici yığdın? 3850
  • Oğlan dedi ki: Hastayım zayıfım. Yatarken ihtiyata riayet ettim.
  • Herif, hastaysan, hastalıktan hararetlendiysen neden hastaneye gitmedin?
  • Yahut bir esirgeyici hekimin evine varmadın? Gitseydin hastalıktan kurtulurdun.
  • Çocuk dedi ki: Ben de bilmem nereye gideyim? Nereye gidersem bir derde uğruyorum.
  • Senin gibi bir zındık, bir pis, bir dinsiz herif, başucuma yırtıcı canavar gibi gelip dikiliyor. 3855
  • En iyi bir yer olan tekkede bile bir an olsun aman bulmadım.
  • Bir avuç bulgur aşıyla geçinmeye çalışan derviş, gözlerinden meni akarak, elleriyle hayalarını sıkarak bana yüz tuttu.
  • Namuslu oldun mu gizli, gizli bakar aletleriyle oynarlar.
  • Tekke böyle olursa artık halkın pazarı, eşek sürüsü ve hamların divanı nasıl olur? Var kıyas et.
  • Eşek, nerde, namus ve takva nerede? Eşek, korkuyu, ürkmeyi, ricayı ne bilir? 3860
  • Akıl kadının da emniyet ve adaletini diler, erkeğin de. Fakat akıl nerede?
  • Tutar, bu sefer de kadınlara kaçarsam Yusuf gibi sınamalara, fitnelere düşerim.
  • Yusuf, kadın yüzünden zindana düştü, sıkıntılara uğradı. O bile böyle olursa artık ben, elli kere darağacına çekilirim.
  • Kadınlar, bilgisizliklerinden bana saldırdılar. Erkekler canıma kastederler.
  • Hasılı ne kadınlardan kurulabiliyorum ne erkeklerden. Ne yapayım bilmem? Ne bunlardanım ben, ne onlardan! 3865
  • Ondan sonra oğlan, köseye baktı, dedi ki: O çenesindeki o iki kılla dertten kurtuldu gitti.
  • Kerpiçten de kurtuldu, kerpiç kavgasından da, hatta senin gibi bir kahpe oğlu çirkin kart oğlanın saldırışından da.
  • Gösteriş için olsun çenede bulunan kaç dört kıl, adamın arkasına çepeçevre yığılan otuz kerpiçten hayırlıdır.
  • Tanrı inayetinin bir zerresi, itaat ve ibadetinden yeğdir.
  • Çünkü şeytan itaat kerpicini alır, hatta iki yüz tuğla olsa yine kapar, kendine yol açar. 3870
  • Her yanın kerpiçle dolu olsa yine o kerpiçler senin tarafından konmuştur. Fakat o iki üç, kıl, Tanrı vergisidir.
  • Hakikatte o kıların her biri bir dağdır. Çünkü o, padişahların padişahının bir aman fermanıdır.
  • Sen bir kapıya yüzlerce kilit vursan bir sersem gelir, hepsini de söker çıkarır.
  • Fakat bir şahne, herhangi bir kapıyı mumla kapatsa erler, babayiğitler bile ona yaklaşamaz, yürekleri oynar.
  • Tanrı inayeti olan o iki üç kıl kötülüklerle arana girer, dağ kesilir; yüzlerde görünen nura benzer. 3875
  • Ey iyi yaratılışlı adam, kerpiç komaya kalkışma, fakat çirkin şeytandan da emin olarak uyuma.
  • Yürü, Tanrı kereminden iki tanecik kıl elde et de ondan sonra gam yeme, emin olarak uyu!
  • Bilgili adamın uykusu, ibadetten yeğdir. Hele insanı gafletten uyandıran bilgi olursa.
  • Yüzme bilenin hareketsiz durması, aceminin elle ayakla savaşmasından iyidir.