English    Türkçe    فارسی   

6
4912-4916

  • Sırrını nasıl öğrenirsin? Doğru söyle. Çocuk, onun önünde susar, otururum.
  • سر او را چون شناسی راست گو  ** گفت من خامش نشینم پیش او 
  • Çıkacağım yere sabrı merdiven yapar, "Sabır ferahlığın anahtarıdır" sırrına ererim.
  • صبر را سلم کنم سوی درج  ** تا بر آیم صبر مفتاح الفرج 
  • Fakat huzurunda otururken bu âlemin neşe ve gamına ait olmıyan bir söz, gönlünden coşuverirse
  • ور بجوشد در حضورش از دلم  ** منطقی بیرون ازین شادی و غم 
  • Artık bilirim ki Yemen ülkesine Süheyl yıldızını yolladığı gibi bu sözü de bana veren odur. 4915
  • من بدانم کو فرستاد آن بمن  ** از ضمیر چون سهیل اندر یمن 
  • Gönlümden kopup gelen o söz, o taraftan gelmededir. Çünkü gönülden gönüle pencere vardır.
  • در دل من آن سخن زان میمنه‌ست  ** زانک از دل جانب دل روزنه‌ست