از کجا جوییم علم از ترک علم ** از کجا جوییم سلم از ترک سلم
Varlığı nerede arayalım? Varlığı terk etmede. Elmayı nereden umalım? Elden vazgeçmeden!
از کجا جوییم هست از ترک هست ** از کجا جوییم سیب از ترک دست
Ey güzel yardımcı, yok gören gözü varlığı görür bir hale getirmeye de kaadirsin sen.825
هم تو تانی کرد یا نعم المعین ** دیدهی معدومبین را هست بین
Yokluktan meydana gelen göz, varlığı tamamı ile yok gördü.
دیدهای کو از عدم آمد پدید ** ذات هستی را همه معدوم دید
Fakat şu iki göz, değişti de nurlandı mı bu düzgün cihan mahşer olur.
این جهان منتظم محشر شود ** گر دو دیده مبدل و انور شود
Bu hamlara anlamak haram oldu da onun için bu hakikatler noksan göründü.
زان نماید این حقایق ناتمام ** که برین خامان بود فهمش حرام
Allah cömerttir ama güzelim cennetin nimetleri cehennemliğe haramdır.
نعمت جنات خوش بر دوزخمی ** شد محرم گرچه حق آمد سخی
O, ebedî ahde vefa edenlerden değildir, onun için de cennet balı, ağzına acı gelir.830
در دهانش تلخ آید شهد خلد ** چون نبود از وافیان در عهد خلد
Müşteri olmadıkça alış veriş etmeye eliniz oynar mı?
مر شما را نیز در سوداگری ** دست کی جنبد چو نبود مشتری
Birisi gelir, mallara bakar, fakat bakmakla alıcı olmaz ki. O ahmak bakış ancak alay içindir.
کی نظاره اهل بخریدن بود ** آن نظاره گول گردیدن بود
Bu kaça? Şu kaça? Diye sorar, dolaşır. Fakat vakit geçirmek, içinden de gülüp eğlenmek için.
پرس پرسان کین به چند و آن به چند ** از پی تعبیر وقت و ریشخند
Usancından gelir, senden kumaş ister. Fakat ne müşteridir ne de kumaş arar.
از ملولی کاله میخواهد ز تو ** نیست آن کس مشتری و کالهجو
Kumaşı yüz kere görür, yüz kere geri verir. O nerede kumaş ölçecek? Yel ölçer poyraz biçer!835
کاله را صد بار دید و باز داد ** جامه کی پیمود او پیمود باد
Nerede müşterinin gelişi, alışverişi, nerede bir serserinin alayı, gönül eğleyişi?
کو قدوم و کر و فر مشتری ** کو مزاح گنگلی سرسری
Cebinde bir habbe bile yoktur. Ancak gevezelik eder, yoksa nereden cüppe alacak?
چونک در ملکش نباشد حبهای ** جز پی گنگل چه جوید جبهای
Alışveriş için sermaye yoktur; artık onun çirkin suratı nedir, alayı, gevezeliği ne oluyor?
در تجارت نیستش سرمایهای ** پس چه شخص زشت او چه سایهای
Bu dünya pazarında sermaye altındır, orada da aşk ve iki ıslak göz.
مایه در بازار این دنیا زرست ** مایه آنجا عشق و دو چشم ترست
Kim eli boş pazara giderse ömrü geçer, tamamı ile ham ve eli boş olarak geri döner.840
هر که او بیمایهی بازار رفت ** عمر رفت و بازگشت او خام تفت
Kardeş neredeydin? Hiçbir yerde. Ne pişirdin? Hiçbir şey!
هی کجا بودی برادر هیچ جا ** هی چه پختی بهر خوردن هیچ با
Müşteri ol da elim oynasın, gebe olan madenimden lâl doğsun.
مشتری شو تا بجنبد دست من ** لعل زاید معدن آبست من
Fakat müşteri, gevşek ve soğuk bile olsa yine sen onu çağır. Çünkü böyle emredilmiştir.
مشتری گرچه که سست و باردست ** دعوت دین کن که دعوت واردست
Doğan kuşunu uçur, ruh güvercinini tut. Dâvet yolunda Nuh’un yolunda yürü.
باز پران کن حمام روح گیر ** در ره دعوت طریق نوح گیر
Allah için hizmette bulun. Halkın kabul etmesiyle, ret etmesiyle ne işin var senin.845
خدمتی میکن برای کردگار ** با قبول و رد خلقانت چه کار
Birisinin , gece yarısı bir evin kapısı önünde sahur davulu çalması, komşunun “ Daha gece yarısı, sahur vakti değil. Bir de bu evde kimse yok, kimin için davul çalıyorsun” demesi, davulcunun cevabı
داستان آن شخص کی بر در سرایی نیمشب سحوری میزد همسایه او را گفت کی آخر نیمشبست سحر نیست و دیگر آنک درین سرا کسی نیست بهر کی میزنی و جواب گفتن مطرب او را
Birisi, büyük bir zatın evinin kapısında sahur davulu çalmakta idi.
آن یکی میزد سحوری بر دری ** درگهی بود و رواق مهتری
Gece yarısı aşk ile şevk ile davul çalıyordu. Ona kabiliyetli birisi dedi ki:
نیمشب میزد سحوری را به جد ** گفت او را قایلی کای مستمد
Evvelâ bu davulu, seher vakti çal, gece yarısı bu kepazelik olmaz.
اولا وقت سحر زن این سحور ** نیمشب نبود گه این شر و شور
Bir de ey hevesli adam, şunu da bil ki bu evde hiç kimse yok.
دیگر آنک فهم کن ای بوالهوس ** که درین خانه درون خود هست کس
Burada şeytandan, periden başka kimse yokken ne diye vaktini zayediyorsun?850
کس درینجا نیست جز دیو و پری ** روزگار خود چه یاوه میبری
Tefi, davulu birisi duysun diye çalıyorsan duyacak kulak nerede? Bunu anlamak için akıl lâzım, fakat akıl hani?
بهر گوشی میزنی دف گوش کو ** هوش باید تا بداند هوش کو
Davulcu dedi ki: Sen sözünü bitirdin şimdi cevabımı dinle de şaşırıp kalma.
گفت گفتی بشنو از چاکر جواب ** تا نمانی در تحیر و اضطراب
Sence şimdi gece yarısı ama bence neşe sabahı yaklaştı.
گرچه هست این دم بر تو نیمشب ** نزد من نزدیک شد صبح طرب
Her sınıklık bence kutlu bir hale geldi. Bütün geceler, gözüme gündüz kesildi.
هر شکستی پیش من پیروز شد ** جمله شبها پیش چشمم روز شد
Nil ırmağı sana kandır ama bence kan değil, sudur ey akıllı kişi.855
پیش تو خونست آب رود نیل ** نزد من خون نیست آبست ای نبیل
Sence o demirdir, tunçtur ama Davut peygambere mumdur.
در حق تو آهنست آن و رخام ** پیش داود نبی مومست و رام
Dağ, sana karşı ağırdır, cansızdır, fakat Davut’un önünde usta bir çalgıcı, bir okuyucudur.
پیش تو که بس گرانست و جماد ** مطربست او پیش داود اوستاد