هیچ گرگی در نرفتی اندر آن ** گوسفندی هم نگشتی ز آن نشان
Hiçbir kurt, çizgiden içeri girmezdi. Hiçbir koyun da çizgi dışına çıkmazdı.
باد حرص گرگ و حرص گوسفند ** دایرهی مرد خدا را بود بند
Tanrı erinin dairesi, kurdun hırs yeline de set ve mânia olmuştu, koyunun hırs yeline de.
همچنین باد اجل با عارفان ** نرم و خوش همچون نسیم یوسفان860
Böylece ecel rüzgârı da ariflere gül bahçelerinden esip gelen rüzgâr gibi lâtif ve hoştur.
آتش ابراهیم را دندان نزد ** چون گزیدهی حق بود چونش گزد
Ateş, İbrahim’e diş geçiremedi. Çünkü Tanrı seçilmişiydi, onu nasıl ısırabilir?
ز آتش شهوت نسوزد اهل دین ** باقیان را برده تا قعر زمین
Din erbabı da şehvet ateşinden yanmaz; hâlbuki başkalarını tâ yerin dibine geçirmiştir.
موج دریا چون به امر حق بتاخت ** اهل موسی را ز قبطی واشناخت
Deniz dalgası Tanrı fermanıyla koşunca Mûsâ kavmini Kıptilerden ayırt etti.
خاک قارون را چو فرمان در رسید ** با زر و تختش به قعر خود کشید
Tanrı fermanı erişince toprak, Karun’u altınlarıyla, tahtıyla tâ dibine çekti.
آب و گل چون از دم عیسی چرید ** بال و پر بگشاد مرغی شد پرید865
Su ile toprak, İsa’nın nefeslerinden gıdalanınca kol kanat açtı, kuş olup uçtu.
هست تسبیحت بخار آب و گل ** مرغ جنت شد ز نفخ صدق دل
Tanrı’yı tesbih etmen, su ve topraktan meydana gelmiş olan cesedinden çıkan bir buhardan, bir nefesten ibarettir. Fakat gönül doğruluğu yüzünden cennet kuşu olmuş, oraya uçup gitmiştir.
کوه طور از نور موسی شد به رقص ** صوفی کامل شد و رست او ز نقص
Tûr dağı, Mûsâ nurundan raksa geldi, kâmil bir sûfi oldu, noksandan kurtuldu.