-
فایدهی تو گر مرا فاییده نیست ** مر ترا چون فایده ست از وی مه ایست
- Sana faydalı olan şey, bana faydasızsa. Mademki sence faydalı, onun yapmaktan geri durma.
-
حسن یوسف عالمی را فایده ** گر چه بر اخوان عبث بد زایده
- Yusuf’un güzelliği kardeşlerince abesti, lüzumsuzdu.. Fakat bütün bir âleme faydalıydı.
-
لحن داودی چنان محبوب بود ** لیک بر محروم بانگ چوب بود
- Davut’un sesi kadar güzeldi ama güzel sesten anlamayanlar dinlemek istemezlerdi.
-
آب نیل از آب حیوان بد فزون ** لیک بر محروم و منکر بود خون 1075
- Nil nehrinin suyu, Abıhayattan daha hoştu, daha feyizliydi. Fakat nasipsiz ve münkir olanlara kandı.
-
هست بر مومن شهیدی زندگی ** بر منافق مردن است و ژندگی
- Şehitlik, mümin için hayattır, münafık için ölüm ve çürüme!
-
چیست در عالم بگو یک نعمتی ** که نه محرومند از وی امتی
- Âlemde bir sürü halkın mahrum olmadığı bir nimet var mı? Söyle.
-
گاو و خر را فایده چه در شکر ** هست هر جان را یکی قوتی دگر
- Şekerden öküze, eşeğe ne fayda var? Her canın başka bir gıdası vardır.
-
لیک گر آن قوت بر وی عارضی است ** پس نصیحت کردن او را رایضی است
- Fakat o gıda, gıdalanan kişiye arızî ise ona nasihat etmek de onu doğru yola getirmek demektir.
-
چون کسی کاو از مرض گل داشت دوست ** گر چه پندارد که آن خود قوت اوست 1080
- Birisi hastalık dolayısıyla toprak yemeyi sevse toprağı, kendisine gıda sanır ama,
-
قوت اصلی را فرامش کرده است ** روی در قوت مرض آورده است
- Asıl gıdasını unutmuş, hastalık yüzünden alıştığı gıdaya yüz tutmuştur.