-
خویشتن مکشید ای جغدان که من ** نه مقیمم میروم سوی وطن 1140
- Tasalanıp kendinize kıymayın. Ben burada durmam vatanıma giderim.
-
این خراب آباد در چشم شماست ** ور نه ما را ساعد شه باز جاست
- Bu harabe, sizin gözünüze hoş bir yer görünüyor, bana değil. Benim naz ettiğim yer, padişahın koludur” diyordu.
-
جغد گفتا باز حیلت میکند ** تا ز خان و مان شما را بر کند
- Baykuş ise “ Doğan sizi evinizden, barkınızdan etmek için hileye sapıyor.
-
خانههای ما بگیرد او به مکر ** بر کند ما را به سالوسی ز وکر
- Hile ile bizi yurdumuzdan ayırmak, yuvamızdan etmek niyetinde.
-
مینماید سیری این حیلت پرست ** و الله از جملهی حریصان بدتر است
- Bu hileci tokluk gösteriyor ama Allah hakkı için bütün harislerden beterdir.
-
او خورد از حرص طین را همچو دبس ** دنبه مسپارید ای یاران به خرس 1145
- Hırsından balçığı pekmez gibi yer. Ayıya kuyruğunuzu kaptırmayın.
-
لاف از شه میزند وز دست شاه ** تا برد او ما سلیمان را ز راه
- Bizim gibi saf kişileri yoldan çıkarmak için padişahtan, padişahın elinden dem vurmakta.
-
خود چه جنس شاه باشد مرغکی ** مشنوش گر عقل داری اندکی
- Bir kuşcağız, hiç padişahla düşüp kalkar mı? Bir parçacık aklınız varsa dinlemeyin bu sözü,
-
جنس شاه است او و یا جنس وزیر ** هیچ باشد لایق لوزینه سیر
- O, padişahın cinsinden mi, vezirin cinsinden mi? Hiç sarımsakla badem helvası yenir mi?
-
آن چه میگوید ز مکر و فعل و فن ** هست سلطان با حشم جویای من
- Padişah, adamlarıyla beni arıyor demesi de hilesinden, fendinden.