-
آب میزد بانگ یعنی هی ترا ** فایده چه زین زدن خشتی مرا
- Su sanki “Ey adam, bana taş atmadan ne fayda elde ediyorsun ki?” diye bağırmaktaydı.
-
تشنه گفت آیا مرا دو فایده است ** من از این صنعت ندارم هیچ دست
- Susuz dedi ki. “ Ey su, iki fayda var. Onun için ben bu işten el çekmem.
-
فایدهی اول سماع بانگ آب ** کاو بود مر تشنگان را چون رباب
- Birinci fayda şu: Su sesini duymak, susuzlara rebap dinlemek gibi.
-
بانگ او چون بانگ اسرافیل شد ** مرده را زین زندگی تحویل شد 1200
- Su sesi İsrafil’in sesine benziyor. Ölü bile bu sesten hayat bulmada.
-
یا چو بانگ رعد ایام بهار ** باغ مییابد از او چندین نگار
- Yahut bu ses, bahar günlerindeki gök gürültüsü sesini andırıyor. Bu ses yüzünden bağlar, bahçeler, ne kadar güzelleşiyor, çiçeklerle dolar.
-
یا چو بر درویش ایام زکات ** یا چو بر محبوس پیغام نجات
- Yahut yoksula zekât zamanını geldiği söylenmiş, mahpusa kurtuluş müjdesi verilmiş gibi.
-
چون دم رحمان بود کان از یمن ** میرسد سوی محمد بیدهن
- Muhammet’e Yemen’den gelen ve ağızsız söylenen Rahman nefesine.
-
یا چو بوی احمد مرسل بود ** کان به عاصی در شفاعت میرسد
- Yahut âsilere şefaate gelen Ahmed’in,
-
یا چو بوی یوسف خوب لطیف ** میزند بر جان یعقوب نحیف 1205
- Yahut da zayıf Yakub’un canına erişen güzel ve lâtif Yusuf’un kokusuna benziyor.
-
فایدهی دیگر که هر خشتی کز این ** بر کنم آیم سوی ماء معین
- Öbür faydası da duvardan koparıp tertemiz suya attığım her taş, her kerpiç parçası,