بر سر دیوار هر کاو تشنهتر ** زودتر بر میکند خشت و مدر
Duvar üstündekilerden en fazla susuz kimse; taşı, topacı en çabuk koparıp atan da odur.
هر که عاشق تر بود بر بانگ آب ** او کلوخ زفت تر کند از حجاب
Suyun sesine en fazla âşık olan duvardan en büyük taşı koparıp atar.
او ز بانگ آب پر می تا عنق ** نشنود بیگانه جز بانگ بلق
O adam, suyun sesinden, âdeta boğazına kadar şaraba batmışçasına neşelenir. Yabancı kişi ise kerpicin suya düşünce bluk diye çıkardığı sesten başka bir şey duymaz.
ای خنک آن را که او ایام پیش ** مغتنم دارد گزارد وام خویش1215
Ne mutlu o kişiye ki gençlik çağını ganimet bilir de borcunu öder.
اندر آن ایام کش قدرت بود ** صحت و زور دل و قوت بود
Kudretli olduğu günlerde sıhhatli, güçlü, kuvvetli bulunduğu zamanlarda bu işi başarır.
و آن جوانی همچو باغ سبز و تر ** میرساند بیدریغی بار و بر
Çünkü gençlik çağı, yemyeşil, terütaze bir bahçe gibi esirgemeksizin meyveleri yetiştirir.
چشمههای قوت و شهوت روان ** سبز میگردد زمین تن بدان
Genç adamın kuvvet ve şehvet çeşmeleri akıp durur. Bedenin zeminini onlarla yeşertir.
خانهی معمور و سقفش بس بلند ** معتدل ارکان و بیتخلیط و بند
Gençlik; mamur, tavanı adamakıllı yüksek, dört duvarı sapasağlam bir eve benzer.
پیش از آن که ایام پیری در رسد ** گردنت بندد به حبل من مسد1220
Ne mutlu o kişiye ki ihtiyarlık günleri gelip çatmadan, boynunu liften yapılmış iple bağlamadan…
خاک شوره گردد و ریزان و سست ** هرگز از شوره نبات خوش نرست
Toprak çoraklaşıp akmadan, kaymadan işini başarmıştır. Çünkü çorak yerden güzel nebatat asla yetişmez.