-
اسب داند اسب را کاو هست یار ** هم سواری داند احوال سوار 1285
- Atı at bilir; at, atın eşitidir. Binicinin ahvalini de binici bilir.
-
چشم حس اسب است و نور حق سوار ** بیسواره اسب خود ناید به کار
- Duygu gözü attır, binici Hak nuru. Binici olmadıkça at, zaten işe yaramaz ki.
-
پس ادب کن اسب را از خوی بد ** ور نه پیش شاه باشد اسب رد
- Şu halde ata terbiye ver, kötü huyunu terk ettir. Yoksa padişah onu kabul etmez.
-
چشم اسب از چشم شه رهبر بود ** چشم او بیچشم شه مضطر بود
- Atın gözüne yol gösteren, padişahın gözüdür. Padişahın gözü olmadıkça at, bir şey göremez.
-
چشم اسبان جز گیاه و جز چرا ** هر کجا خوانی بگوید نه چرا
- Atların gözleri, ottan, otlaktan başka bir yerde değildir. Onları buralardan başka nereye çağırsan “ gelmem, niye geleyim” derler.
-
نور حق بر نور حس راکب شود ** آن گهی جان سوی حق راغب شود 1290
- Allah nuru, duygu nuruna binmiştir de ondan sonra can, Allah’a rağbet etmiştir.
-
اسب بیراکب چه داند رسم راه ** شاه باید تا بداند شاه راه
- Binici olmayan at yol gitmeyi ne bilir? Doğru ve ana caddeyi bilmek için padişah lâzım.
-
سوی حسی رو که نورش راکب است ** حس را آن نور نیکو صاحب است
- Nuru, binici olan duyguya doğrul. O onur, duyguya ne güzel bir sahiptir.
-
نور حس را نور حق تزیین بود ** معنی نور علی نور این بود
- His nurunu bezeyen, Allah nurudur. Bu suretle “Nur üstüne nur” ayetinin manası zuhur eder.
-
نور حسی میکشد سوی ثری ** نور حقش میبرد سوی علی
- His nuru adamı yere çeker, Hak nuru Kevser ırmağına götürür.