-
صبغة الله هست خم رنگ هو ** پیسها یک رنگ گردد اندر او 1345
- Allah gününün rengi Allah boyasıdır. Onda her şey bir renge boyanır.
-
چون در آن خم افتد و گوییش قم ** از طرب گوید منم خم لا تلم
- Birisi küpe düşse de sen, ona kalk desen neşesinden “ Beni kınama. Küp benim” der.
-
آن منم خم خود انا الحق گفتن است ** رنگ آتش دارد الا آهن است
- O “ Ben küpüm” demek “ Ben, Hakkım” demektir. Demir demirdir ama ateş rengine girmiş, o renge boyanmıştır.
-
رنگ آهن محو رنگ آتش است ** ز آتشی میلافد و خامشوش است
- Demirin rengi, ateşin renginde mahvolmuştur. Sükût eder gibi görünmekle beraber ateş olduğundan da dem vurmaktadır.
-
چون به سرخی گشت همچون زر کان ** پس انا النار است لافش بیزبان
- Madendeki altın gibi kızarınca sözü; ağızsız, dudaksız “ Ben ateşim” sözüdür.
-
شد ز رنگ و طبع آتش محتشم ** گوید او من آتشم من آتشم 1350
- Ateşin rengiyle, ateşin tabiatıyla ululanmıştır da der ki: “ Ben ateşim, ben ateş!
-
آتشم من گر ترا شک است و ظن ** آزمون کن دست را بر من بزن
- Sen şüpheye düşsen de ben ateşim, istersen bir tecrübe et, elini sür.
-
آتشم من بر تو گر شد مشتبه ** روی خود بر روی من یک دم بنه
- Ben ateşim, eğer şüphe ediyorsan bir an olsun yüzünü bana koy! ”
-
آدمی چون نور گیرد از خدا ** هست مسجود ملایک ز اجتبا
- Âdemoğlu, Allah’tan nurlanırsa seçilir de meleklerin mescudu olur.
-
نیز مسجود کسی کاو چون ملک ** رسته باشد جانش از طغیان و شک
- Canı melek gibi azgınlıktan ve şüpheden kurtulan kişi de âlemde secde eder.