-
گر چه صد چون من ندارد تاب بحر ** لیک مینشکیبم از غرقاب بحر
- Benim gibi yüzlercesi bile denize tahammül edemezler. Fakat yine de denizde boğulmaktan korkmuyor, ona dalmadan duramıyorum.
-
جان و عقل من فدای بحر باد ** خونبهای عقل و جان این بحر داد
- Canım da denize feda olsun, aklım da. Canın da kan diyetini bu deniz vermekte, aklın da.
-
تا که پایم میرود رانم در او ** چون نماند پا چو بطانم در او
- Ayağım oldukça denizde yürürüm, ayağım kalmazsa yine su kuşları gibi denize dalarım.
-
بیادب حاضر ز غایب خوشتر است ** حلقه گر چه کژ بود نه بر در است 1360
- Huzur da bulunan bîedep kişi huzurda bulunmayan kişiden daha hoştur. Halka da eğridir ama nihayet kapıda değil mi?
-
ای تن آلوده به گرد حوض گرد ** پاک کی گردد برون حوض مرد
- Ey teni bulaşmış, pisleşmiş kişi, havuz kenarında dön dolaş. İnsan, havuzun dışındayken nasıl temizlenir?
-
پاک کاو از حوض مهجور اوفتاد ** او ز پاکی خویش هم دور اوفتاد
- Havuzdan uzak düşen kişi nasıl temiz olur? O adam bâtın temizliğinden bile uzak düşmüştür.
-
پاکی این حوض بیپایان بود ** پاکی اجسام کم میزان بود
- Bu havuzun temizliğinin haddi yoktur. Cisimlerin temizliği ise pek az bir miktarda olabilir.
-
ز انکه دل حوض است لیکن در کمین ** سوی دریا راه پنهان دارد این
- Çünkü gönül havuzdur ama gizli. Bu havuzun, denize gizli bir yolu var.
-
پاکی محدود تو خواهد مدد ** ور نه اندر خرج کم گردد عدد 1365
- Senin muayyen miktardaki temizliğin yardım ister. Yoksa sayılı şey harcandıkça azalır.
-
آب گفت آلوده را در من شتاب ** گفت آلوده که دارم شرم از آب
- Su, pis adama “ Bana koş” der. Pis adamsa “ Sudan utanıyorum” der.