-
انبیا را گفته قومی راه گم ** از سفه إنا تطیرنا بکم 1400
- Yol azıtmış kavim, aptallıklarından peygamberlere “ Biz, sizi şom bilmekteyiz. Bize sizin yüzünüzden kötülük geliyor” dedi.
-
جهل ترسا بین امان انگیخته ** ز آن خداوندی که گشت آویخته
- Hıristiyanların cehaletine bak ki asılan bir Allahtan medet ummaktadır.
-
چون به قول اوست مصلوب جهود ** پس مر او را امن کی تاند نمود
- Çünkü onlarca İsa’yı Yahudiler asmıştır. Peki, iş böyleyse ona kim imdat etsin?
-
چون دل آن شاه ز ایشان خون بود ** عصمت و أنت فیهم چون بود
- O padişahın yüreği, onların yüzünden kan olunca “ Sen, onların içinde oldukça Allah onlara azap göndermez” hükmü nasıl olur da sürüp gider?
-
زر خالص را و زرگر را خطر ** باشد از قلاب خاین بیشتر
- Hain kalpazandan, halis altınla kuyumcu, daha fazla korkar.
-
یوسفان از رشک زشتان مخفیند ** کز عدو خوبان در آتش میزیند 1405
- Yusuflar, çirkin kişilerin hasedinden korkup gizlenirler. Güzeller, düşman korkusundan ateş içinde yaşarlar.
-
یوسفان از مکر اخوان در چهاند ** کز حسد یوسف به گرگان میدهند
- Yusuflar, kardeşlerinin hilesi yüzünden kuyuya düşmüşlerdir. Çünkü o kardeşler, hasetlerinden Yusuf’u kurtlara verip dururlar.
-
از حسد بر یوسف مصری چه رفت ** این حسد اندر کمین گرگی است زفت
- Hasetten Mısır Yusuf’unun başına neler geldi? Bu haset, pusuya yatmış büyük bir kurttur.
-
لاجرم زین گرگ یعقوب حلیم ** داشت بر یوسف همیشه خوف و بیم
- Hulâsa halîm Yakup, Yusuf’a bir şey yapmasın diye bu kurttan daima korkar.
-
گرگ ظاهر گرد یوسف خود نگشت ** این حسد در فعل از گرگان گذشت
- Zahiri kurt, Yusuf’un etrafında dönüp dolaşmadı. Fakat bu haset, işlediği işle kurtları da geçti!