-
از حسد بر یوسف مصری چه رفت ** این حسد اندر کمین گرگی است زفت
- Hasetten Mısır Yusuf’unun başına neler geldi? Bu haset, pusuya yatmış büyük bir kurttur.
-
لاجرم زین گرگ یعقوب حلیم ** داشت بر یوسف همیشه خوف و بیم
- Hulâsa halîm Yakup, Yusuf’a bir şey yapmasın diye bu kurttan daima korkar.
-
گرگ ظاهر گرد یوسف خود نگشت ** این حسد در فعل از گرگان گذشت
- Zahiri kurt, Yusuf’un etrafında dönüp dolaşmadı. Fakat bu haset, işlediği işle kurtları da geçti!
-
رحم کرد این گرگ و ز عذر لبق ** آمده که إنا ذهبنا نستبق 1410
- Bu haset kurdu, Yusuf’u yaraladı da “ Biz onu elbiselerimizin başında bırakmış, gitmiştik, kurt kapmış” diye tatlı sözlerle özür serdetti.
-
صد هزاران گرگ را این مکر نیست ** عاقبت رسوا شود این گرگ بیست
- Bu hile, yüz binlerce kurtta bile yok Hele dur, bak, bu kurt sonunda nasıl rüsvay olur!
-
ز انکه حشر حاسدان روز گزند ** بیگمان بر صورت گرگان کنند
- Ondan dolayı herkesin yaptığı kötülüğün zararını göreceği gün hasetçiler, muhakkak kurt şeklinde haşredileceklerdir.
-
حشر پر حرص خس مردار خوار ** صورت خوکی بود روز شمار
- Hırsla dolu aşağılık ve haram yiyici kişi, o sayı günü domuz şeklinde,
-
زانیان را گند اندام نهان ** خمر خواران را بود گند دهان
- Zina edenler, avret yerleri kokarak, şarap içenler, ağızları kokarak dirilirler.
-
گند مخفی کان به دلها میرسید ** گشت اندر حشر محسوس و پدید 1415
- Gönüllerin duyduğu o gizli koku, mahşerde açığa çıkar, duyulur.
-
بیشهای آمد وجود آدمی ** بر حذر شو زین وجود ار ز آن دمی
- İnsanın varlığı bir ormana benzer. O deme agâhsan çekin bu varlıktan çekin!