-
زنده شد کشته ز زخم دم گاو ** همچو مس از کیمیا شد زر ساو
- O öldürülmüş adam öküz kuyruğu kamçısının açtığı yaradan dirildi. Bakır gibi kimya yüzünden altın oldu.
-
کشته بر جست و بگفت اسرار را ** وا نمود آن زمرهی خونخوار را 1440
- Sıçrayıp kalktı, sırları söyledi, kanını dökenleri gösterdi.
-
گفت روشن کاین جماعت کشتهاند ** کاین زمان در خصمیام آشفتهاند
- Beni bunlar öldürdü, bu fitnenin tohumunu bunlar ekti diye açıkça söz söyledi.
-
چون که کشته گردد این جسم گران ** زنده گردد هستی اسرار دان
- Bu ağır beden de öldürüldü mü sırları bilen ruh varlığı dirilir.
-
جان او بیند بهشت و نار را ** باز داند جملهی اسرار را
- O adamın canı cenneti de görür, cehennemi de. Bütün sırları da tanır, bilir.
-
وا نماید خونیان دیو را ** وا نماید دام خدعه و ریو را
- Kanlı şeytanları, hile ve hud’a tuzağını ve şeytanlıkları gösterir.
-
گاو کشتن هست از شرط طریق ** تا شود از زخم دمش جان مفیق 1445
- Kuyruğunun açacağı yara yüzünden can kurtulsun diye öküz kesmek, yol şartlarındandır.
-
گاو نفس خویش را زوتر بکش ** تا شود روح خفی زنده و بهش
- Sen de tez öküz nefsi tepele de gizli ruh dirilsin, akıllansın.
-
رجوع به حکایت ذو النون
- BASLIK YOK
-
چون رسیدند آن نفر نزدیک او ** بانگ بر زد هی کیانید اتقوا
- Onlar, ahvali anlamak üzere Zünnun’un yanına yaklaşınca Zünnun onlara bağırdı: “Hey, kimlersiniz? Sakının!”
-
با ادب گفتند ما از دوستان ** بهر پرسش آمدیم اینجا به جان
- Onlar, edepli, edepli “ Biz dostlardanız. Buraya canla başla hal hatır sormak için geldik.