-
ز انکه ناقص تن بود مرحوم رحم ** نیست بر مرحوم لایق لعن و زخم
- Teninde noksan bulunan acınır, acınan kişiye lânet etmek böyle bir adamı yaralamaksa hiç de yaraşır bir şey değil.
-
نقص عقل است آن که بد رنجوری است ** موجب لعنت سزای دوری است
- Kötü hastalık, lânet edilmesi icap eden, uzaklığa lâyık olan illet, akıl noksanıdır.
-
ز انکه تکمیل خردها دور نیست ** لیک تکمیل بدن مقدور نیست
- Zira noksan akılları tamamlamak, yani akıllanmak mümkündür, fakat bedendeki noksanı tamamlamaya imkân yok.
-
کفر و فرعونی هر گبر بعید ** جمله از نقصان عقل آمد پدید 1540
- Allah’tan uzak düşen her kötü kişinin kâfirliği, Firavunluğu, umumiyetle akıl noksanından ileri gelmiştir.
-
بهر نقصان بدن آمد فرج ** در نبی که ما علی الاعمی حرج
- Beden noksanı için Kuran’ da “ Köre teklif yok” diye bir genişlik var.
-
برق آفل باشد و بس بیوفا ** آفل از باقی ندانی بیصفا
- Şimşek çabucak sönüp gider, pek vefasızdır. Sen aydın ve parlak olmayan geçici şeyi baki olandan ayırt edemiyorsun.
-
برق خندد بر که میخندد بگو ** بر کسی که دل نهد بر نور او
- Şimşek güler o kişiye. Kime biliyor musun? Onun nuruna gönül bağlayana.
-
نورهای چرخ ببریده پی است ** آن چو لا شرقی و لا غربی کی است
- Felek nurlarının sonu yoktur. O nurlar, şarkta ve garpta bulunmayan Allah nuruna benzer mi hiç?
-
برق را چون یخطف الأبصار دان ** نور باقی را همه انصار دان 1545
- Şimşek, bil ki göz nurunu alır, baki nur da, bil ki gözlere yardımcıdır.
-
بر کف دریا فرس را راندن ** نامهای در نور برقی خواندن
- Denizköpüğü üstüne at sürmekle şimşek ziyasıyla mektup okumak,