کی شکوفه آستین پر نثار ** بر فشاندن گیرد ایام بهار
Çiçek bahar mevsiminde ( renklerle, kokularla dolu olan) eteğini nasıl serper?
کی فروزد لاله را رخ همچو خون ** کی گل از کیسه بر آرد زر برون1660
Lâlenin yüzü nasıl kan gibi kızarır? Gül, kesesinden nasıl altın saçar?
کی بیاید بلبل و گل بو کند ** کی چو طالب فاخته کوکو کند
Nasıl olur da bülbül gülü koklar; üveyik kuşu, bir istekli gibi “Kû-kû- nerede, nerede” diye öter?
کی بگوید لکلک آن لک لک به جان ** لک چه باشد ملک تست ای مستعان
Nasıl olur da leylek “lek, lek – senin sesin” sesini canla, başla çıkarır. Ey yardımı dilenen Allah, senin de ne demek? Zaten her şey senin mülkünden ibaret.
کی نماید خاک اسرار ضمیر ** کی شود بیآسمان بستان منیر
Nasıl olur da toprak, içteki sırları gösterir? Nasıl olur da bahçe gökyüzü gibi aydınlanır?
از کجا آوردهاند آن حلهها ** من کریم من رحیم کلها
Bu güzel ve ağır elbiseleri nereden getirdiler? Hepsini de kerem sahibi Allahtan. Hepsini de merhamet sahibi Allahtan!
آن لطافتها نشان شاهدی است ** آن نشان پای مرد عابدی است1665
O letafetler, bir güzellik nişanesidir, o nişane de ibadet edici bir erin ayak izi.
آن شود شاد از نشان کاو دید شاه ** چون ندید او را نباشد انتباه
Padişahtan nişane gören sevinir. Görmeyene gelince, uyanıp kendine gelemez.
روح آن کس کاو به هنگام أ لست ** دید رب خویش و شد بیخویش و مست
Elest deminde Rabbini görüp sarhoş olarak kendinden geçen kişinin ruhu bu gün de Rabbini görür, kendinden geçer.
او شناسد بوی می کاو می بخورد ** چون نخورد او می چه داند بوی کرد