-
طبع را هل تا بگرید زار زار ** تو از او بستان و وام جان گزار
- Bırak tabiatını, ağlaya dursun. Sen, ondan al, canın borcunu öde!
-
سالها خربنده بودی بس بود ** ز انکه خربنده ز خر واپس بود 1855
- Yeter artık yıllarca eşeğe kul oldun. Çünkü eşeğe kul olan, eşeğin ardından gider. “Onları artta bırakın”dan murat nefsindir.
-
ز اخروهن مرادش نفس تست ** کاو به آخر باید و عقلت نخست
- Nefis geride, aklın ilerde gerek.
-
هم مزاج خر شده ست این عقل پست ** فکرش این که چون علف آرم بدست
- Ama bu aşağılık akıl da eşekle aynı mizaçta. Çünkü bütün fikri onu nasıl elde ederimden ibaret.
-
آن خر عیسی مزاج دل گرفت ** در مقام عاقلان منزل گرفت
- İsa’nın eşeği gönül mizacına malik olmuş, akıllar makamında yer tutmuştur.
-
ز انکه غالب عقل بود و خر ضعیف ** از سوار زفت گردد خر نحیف
- Çünkü akıl galebe çalmıştı, eşekse zayıftı. Eşek, şişman ve kuvvetli biniciden zayıflar.
-
و ز ضعیفی عقل تو ای خر بها ** این خر پژمرده گشته ست اژدها 1860
- Ey eşek değerli; aklının azlığından bu eşek, ejderhalaştı.
-
گر ز عیسی گشتهای رنجور دل ** هم از او صحت رسد او را مهل
- Gönlün İsa’dan hastalandıysa yine ondan iyileşir, sıhhat yine ondan gelir, onu bırakma.
-
چونی ای عیسای عیسی دم ز رنج ** که نبود اندر جهان بیمار گنج
- Ey nefesi hoş Mesih, cihanda yılansız hazine olmaz, eziyetlerle nasılsın?
-
چونی ای عیسی ز دیدار جهود ** چونی ای یوسف ز مکار حسود
- İsa, Yahudileri görünce ne hale gelir; Yusuf, hasetçi kardeşler elinde ne olur?