-
گفت آبش ده و لیکن شیر گرم ** گفت لاحول از توام بگرفت شرم
- Sofi “Suyunu ver ama ılık olsun” deyince hizmetçi “ Lâhavle. Artık beni utandırıyorsun” dedi.
-
گفت اندر جو تو کمتر کاه کن ** گفت لاحول این سخن کوتاه کن
- Sofi “Arpaya az saman karıştır” dedi. Hizmetçi “ Lâhavle. Bu sözü kısa kes artık” dedi.
-
گفت جایش را بروب از سنگ و پشک ** ور بود تر ریز بر وی خاک خشک
- Sofi “Yerini süpür, taş toprak kalmasın. Islaksa biraz kuru toprak serp” dedi.
-
گفت لاحول ای پدر لاحول کن ** با رسول اهل کمتر گو سخن 215
- Hizmetçi “Lâhavle, a babam, lâhavle de! Bir işe yolladığın ehil kişiye az söyle!” dedi.
-
گفت بستان شانه پشت خر بخار ** گفت لاحول ای پدر شرمی بدار
- Sofi “Eşeğin sırtını tımar et” dedi. Hizmetçi “ Lâhavle. Baba, artık utan.” dedi.
-
خادم این گفت و میان را بست چست ** گفت رفتم کاه و جو آرم نخست
- Bunu deyip eteğini sıkıca beline doladı. “işte gittim, önce arpa, saman getireyim” dedi.
-
رفت و از آخر نکرد او هیچ یاد ** خواب خرگوشی بدان صوفی بداد
- Gitti ama ahır aklına bile gelmedi. Yalnız sofiyi aldattı.
-
رفت خادم جانب اوباش چند ** کرد بر اندرز صوفی ریشخند
- Birkaç hazelenin yanına gitti, Sofinin sözlerine gülmeye, onunla alay etmeye koyuldu.
-
صوفی از ره مانده بود و شد دراز ** خوابها میدید با چشم فراز 220
- Sofi uzun zaman yolculukta bulunduğundan gözlerini yumup daldı, rüya görmeye başladı:
-
کان خرش در چنگ گرگی مانده بود ** پارهها از پشت و رانش میربود
- Eşeği bir kurda sataşmıştı. Kurt, sırtından, oyluğundan onu paralıyordu.