-
تا مرا صحت رسید و عاقبت ** از قدوم این شه بیحاشیت 2255
- Bu suretle bana sıhhat erişti, saltanatına bir hudut olmayan bu padişahın kademi bereketiyle iyileştim.
-
ای خجسته رنج و بیماری و تب ** ای مبارک درد و بیداری شب
- Ne güzel, ne mübarek ağrı, sızı. Ne mutlu, ne kutlu hastalık hararet, dert ve gece uykusuzluğu!
-
نک مرا در پیری از لطف و کرم ** حق چنین رنجوریی داد و سقم
- İşte Tanrı bana bu kocalığımda lütuf ve kereminden böyle bir hastalık, böyle bir illet verdi.
-
درد پشتم داد هم تا من ز خواب ** بر جهم هر نیم شب لا بد شتاب
- Arka ağrısı ihsan etti de her gece yarısı uykudan uyandırdı.
-
تا نخسبم جمله شب چون گاومیش ** دردها بخشید حق از لطف خویش
- Bütün gece manda gibi uyumayayım diye Hak, lütfetti, bana dertler ihsan etti.
-
زین شکست آن رحم شاهان جوش کرد ** دوزخ از تهدید من خاموش کرد 2260
- Bu sınıklıktan da padişahların merhameti coştu. Cehennem de beni tehdit etmeden vazgeçti, sukût etti” dedi.
-
رنج گنج آمد که رحمتها در اوست ** مغز تازه شد چو بخراشید پوست
- Ağrı, sızı ve hastalık hazinedir. Rahmetler ondadır. Deri yırtıldı mı iç tazelenir.
-
ای برادر موضع تاریک و سرد ** صبر کردن بر غم و سستی و درد
- Kardeş, karanlık yere, soğuğa, gama, kırıklığa ve hastalığa sabretmek,
-
چشمهی حیوان و جام مستی است ** کان بلندیها همه در پستی است
- Âbıhayat kaynağı ve sarhoşluk kadehidir. Çünkü yücelikler, hep aşağılıktadır.
-
آن بهاران مضمر است اندر خزان ** در بهار است آن خزان مگریز از آن
- Baharlar güz mevsiminde gizlidir, güz mevsimi de baharda. Kaçma ondan!