-
زین شکست آن رحم شاهان جوش کرد ** دوزخ از تهدید من خاموش کرد 2260
- Bu sınıklıktan da padişahların merhameti coştu. Cehennem de beni tehdit etmeden vazgeçti, sukût etti” dedi.
-
رنج گنج آمد که رحمتها در اوست ** مغز تازه شد چو بخراشید پوست
- Ağrı, sızı ve hastalık hazinedir. Rahmetler ondadır. Deri yırtıldı mı iç tazelenir.
-
ای برادر موضع تاریک و سرد ** صبر کردن بر غم و سستی و درد
- Kardeş, karanlık yere, soğuğa, gama, kırıklığa ve hastalığa sabretmek,
-
چشمهی حیوان و جام مستی است ** کان بلندیها همه در پستی است
- Âbıhayat kaynağı ve sarhoşluk kadehidir. Çünkü yücelikler, hep aşağılıktadır.
-
آن بهاران مضمر است اندر خزان ** در بهار است آن خزان مگریز از آن
- Baharlar güz mevsiminde gizlidir, güz mevsimi de baharda. Kaçma ondan!
-
همره غم باش و با وحشت بساز ** میطلب در مرگ خود عمر دراز 2265
- Gama yoldaş o, vahşetle ünsiyet kesbet. Ölümünden uzun bir ömür isteyip dur!
-
آن چه گوید نفس تو کاینجا بد است ** مشنوش چون کار او ضد آمده ست
- Nefsinin “Bu kötü” dediğine kulak asma. Çünkü onun işi hep zıddınadır.
-
تو خلافش کن که از پیغمبران ** این چنین آمد وصیت در جهان
- Onun dediğinin zıddını yap. Âlemde peygamberlerin de vasiyetleri böyledir.
-
مشورت در کارها واجب شود ** تا پشیمانی در آخر کم بود
- Sonun da az pişman olasın diye yapacağın işlerde müşaverede bulunmak aciptir.
-
گفت امت مشورت با کی کنیم ** انبیا گفتند با عقل امیم
- Ümmet “Kiminle meşveret edelim?” dediler de, peygamberler “ Mukteda olan akılla” diye cevap verdiler.