-
چون ولیی آشکارا با تو گفت ** صد هزاران غیب و اسرار نهفت
- Bir veli sana gayb’a ait yüz binlerce şeyi, yüz binlerce sırrı apaçık söylese bile,
-
مر ترا آن فهم و آن دانش نبود ** واندانستی تو سرگین را ز عود 2345
- Sen de o anlayış, o bilgi olmadıkça yine fışkıyı ödağacından ayırt edemezsin.
-
از جنون خود را ولی چون پرده ساخت ** مر و را ای کور کی خواهی شناخت
- Veli, kendisine deliliği perde etti mi, ey kör, sen onu nasıl tanıyabilirsin?
-
گر ترا باز است آن دیدهی یقین ** زیر هر سنگی یکی سرهنگ بین
- Eğer yakîn gözün açıksa bak da her taşın altında bir erin gizli olduğunu gör!
-
پیش آن چشمی که باز و رهبر است ** هر گلیمی را کلیمی در بر است
- Yol gösterici ortada, göz önünde; her Kelîm’in bir kilime bürünmüş olduğu meydandadır.
-
مر ولی را هم ولی شهره کند ** هر که را او خواست با بهره کند
- Veliyi meşhur eden yine velidir. Veli, kime dilerse nasip verir.
-
کس نداند از خرد او را شناخت ** چون که او مر خویش را دیوانه ساخت 2350
- Fakat deliliğe vurdu mu kimse akıl edip de onu anlayamaz.
-
چون بدزدد دزد بینایی ز کور ** هیچ یابد دزد را او در عبور
- Bir hırsız, körden bir şey çaldı mı kör, onu bulabilir mi hiç?
-
کور نشناسد که دزد او که بود ** گر چه خود بر وی زند دزد عنود
- Hırsız, gelip ona çatsa bile kör, hırsız kimdir? Ne anlasın?
-
چون گزد سگ کور صاحب ژنده را ** کی شناسد آن سگ درنده را
- Köpek, kör yoksulu ısırsa bile kör, kendisini dalayan köpeği nereden bilecek?
-
حمله بردن سگ بر کور گدا
- Köpeğin kör bir dilenciye saldırması