-
سگ کند آهنگ درویشان به خشم ** در کشد مه خاک درویشان به چشم 2355
- Ay bile yoksulların izi tozunu gözüne sürme gibi çektiği halde, köpek, kızgınlıkla yoksullara saldırır.
-
کور عاجز شد ز بانگ و بیم سگ ** اندر آمد کور در تعظیم سگ
- Kör, köpeğin sesinden korktu, âciz oldu. Ona tâzim etmeye başladı:
-
کای امیر صید و ای شیر شکار ** دست دست تست دست از من بدار
- “Ey avcılar beyi, ey av aslanı, el senin elin (hüküm senin hükmün), benden el çek” demeye başladı.
-
کز ضرورت دم خر را آن حکیم ** کرد تعظیم و لقب دادش کریم
- Hakîmin biri de zaruret yüzünden eşeğin kuyruğunu ağırlamış, o kuyruğa Kerim lâkabını takmıştır.
-
گفت او هم از ضرورت کای اسد ** از چو من لاغر شکارت چه رسد
- Kör de zora gelince köpeğe “Ey aslan, benim gibi arık birisini avlayıp da ne yapacaksın?
-
گور میگیرند یارانت به دشت ** کور میگیری تو در کوچه به گشت 2360
- Dostların çölde yaban eşeği avlamaktalar, sense mahallede kör avlıyorsun, bu ne kötü şey!
-
گور میجویند یارانت به صید ** کور میجویی تو در کوچه به کید
- Dostların avda yaban eşeği arıyorlar, sen sokakta hile düzüp kör arıyorsun” dedi.
-
آن سگ عالم شکار گور کرد ** وین سگ بیمایه قصد کور کرد
- Bilgili köpek yaban eşeği avlar, bilgisiz köpekse köre kasteder.
-
علم چون آموخت سگ رست از ضلال ** میکند در بیشهها صید حلال
- Köpek bile, ilim öğrenince azgınlıktan kurtulur, ormanlarda helâl hayvanlar avlar.
-
سگ چو عالم گشت شد چالاک زحف ** سگ چو عارف گشت شد ز اصحاب کهف
- Köpek bile âlim olunca savaşta çevikleşir. Köpek bile ârif olunca Eshâb-ı Kehif’ten olur.