-
از پس در مدبری را دید کاو ** در در و پرده نهان میکرد رو
- Kapı ardında bir herif gördü. Adam kapıya sinmiş, yüzünü perde ile örtmüş gizlenmişti.
-
گفت هی تو کیستی نام تو چیست ** گفت نامم فاش ابلیس شقی است 2610
- Muaviye “Hey sen, kimsin, adın ne ?” diye sordu. Adam “ Adım açıkça söyleyeyim, Şaki İblis” diye cevap verdi.
-
گفت بیدارم چرا کردی به جد ** راست گو با من مگو بر عکس و ضد
- Muaviye “Niye gayret ettin, beni niçin uyandırdın? Bana doğru söyle, aykırı konuşma” dedi.
-
از خر افکندن ابلیس معاویه را و رو پوش و بهانه کردن و جواب گفتن معاویه او را
- İblis’in Muaviye’yi eşekten düşürmesi, kapalı konuşup bahaneler etmesi, Muaviye’nin ona cevap vermesi
-
گفت هنگام نماز آخر رسید ** سوی مسجد زود میباید دوید
- Şeytan “Namaz vakti geldi. Hemen mescide koşmak gerek.
-
عجلوا الطاعات قبل الفوت گفت ** مصطفی چون در معنی میبسفت
- Mustafa, mana incisini delerek “Acele edin, ibadetleri vakti geçmeden yapın buyurdu” dedi.
-
گفت نی نی این غرض نبود ترا ** که به خیری رهنما باشی مرا
- Muaviye “Hayır, hayır senin böyle bir maksadın olmaz. Bana hayra delil olasın, imkânı mı var?
-
دزد آید از نهان در مسکنم ** گویدم که پاسبانی میکنم 2615
- Hırsız, evime gizlice giriyor da “Bekçilik ediyorum” diyor.
-
من کجا باور کنم آن دزد را ** دزد کی داند ثواب و مزد را
- Ben o hırsıza nasıl inanayım? Hırsız, sevabı, ecri ne bilir” dedi.
-
باز جواب گفتن ابلیس معاویه را
- Yine İblis’in Muaviye’ye cevap vermesi
-
گفت ما اول فرشته بودهایم ** راه طاعت را به جان پیمودهایم
- Şeytan dedi ki: “Biz, evvelce melektik. İbadet yoluna canla başla düzülmüştük.
-
سالکان راه را محرم بدیم ** ساکنان عرش را هم دم بدیم
- Yol saliklerine mahremdik, Arş sakinlerine hemdem,