English    Türkçe    فارسی   

2
2930-2939

  • تا نباشد راست کی باشد دروغ ** آن دروغ از راست می‏گیرد فروغ‏ 2930
  • Doğru olmasaydı yalan olur muydu hiç? O yalan, doğrudan nurlanır.
  • بر امید راست کژ را می‏خرند ** زهر در قندی رود آن گه خورند
  • Doğru ümidiyle eğriyi de alırlar. Zehri şekere dökerler de öyle içerler.
  • گر نباشد گندم محبوب نوش ** چه برد گندم‏نمای جو فروش‏
  • Güzel ve tatlı buğday olmasaydı, buğday gösterip arpa satan ne yapardı?
  • پس مگو کاین جمله دمها باطلند ** باطلان بر بوی حق دام دلند
  • Şu halde bütün bu sözler bâtıldır. Bâtıllar hak ümidiyle gönle tuzaktır.
  • پس مگو جمله خیال است و ضلال ** بی‏حقیقت نیست در عالم خیال‏
  • Ama hepsi hayalden, sapıklıktan ibarettir de deme. Çünkü âlemde hakikatsiz hayal olmaz.
  • حق شب قدر است در شبها نهان ** تا کند جان هر شبی را امتحان‏ 2935
  • Allah Kadir gecesidir. Kadir gecesi, insan her geceyi ibadetle geçirsin diye geceler içinde gizlidir ya Allah da öyle gizli.
  • نه همه شبها بود قدر ای جوان ** نه همه شبها بود خالی از آن‏
  • Ey genç, her gece Kadir gecesi değildir ama bütün geceler de ondan hâli değil.
  • در میان دلق پوشان یک فقیر ** امتحان کن و آن که حق است آن بگیر
  • Hırka giyenler arasında bir Allah fakiri vardır. Sana da haksa ona yapış!
  • مومن کیس ممیز کو که تا ** باز داند هیزکان را از فتی‏
  • Nerede anlayışlı bir mümin ki padişahtan yoksulu ayırt etsin.
  • گر نه معیوبات باشد در جهان ** تاجران باشند جمله ابلهان‏
  • Âlemde her şey ayıpsız olsaydı, ticaret edenlerin hepsi aptal olurdu.