- 
		    و ز نماز و از زکات و غیر آن ** لیک یک ذره ندارد ذوق جان
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Namaz kılmakta, zekât vermekte, başka ibadetlerde bulunmakta. Fakat ruhu bir zerre bile zevk duymuyor.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    میکند طاعات و افعال سنی ** لیک یک ذره ندارد چاشنی
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Ne güzel ibadetler ediyor, ne hoş işlerde bulunuyor. Fakat bir parçacık bile tat yok.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   طاعتش نغز است و معنی نغز نی ** جوزها بسیار و در وی مغز نی   3395
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - İbadeti kışırdan ibaret, iç, yok. Cevizler çok ama içleri boş!
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    ذوق باید تا دهد طاعات بر ** مغز باید تا دهد دانه شجر
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - İbadetlerin netice vermesi için zevk gerek, tohumun ağaç olması için iç gerek!
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    دانهی بیمغز کی گردد نهال ** صورت بیجان نباشد جز خیال
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - İçsiz tohum, fidan olur mu? Cansız surette hayalden başka bir şey değil.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
	      
		  
		  - 
		  بقیهی قصهی طعنه زدن آن مرد بیگانه در شیخ
 
	      
	       
	      
	       
	      
		  - O hale âşina olamayan müridin şeyhi kınaması hikâyesinin sonu
 
		  
	      
	       
	      
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    آن خبیث از شیخ میلایید ژاژ ** کژنگر باشد همیشه عقل کاژ
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - O habis, şeyh hakkında hezeyanlarda bulunmaktaydı. Eğri bakan kişinin gözü daima eğri ve aykırı görür.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    که منش دیدم میان مجلسی ** او ز تقوی عاری است و مفلسی
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - “Ben, onu bir mecliste gördüm, takvası yok, bir müflisten ibaret.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
                 
	         
	         
		   - 
		   ور که باور نیستت خیز امشبان ** تا ببینی فسق شیخت را عیان   3400
 
		 
	         
	         
	         
		 
	       
	       
	       
		  - İnanmıyorsan bu gece kalk da şeyhinin fıskını apaçık gör” dedi.
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    شب ببردش بر سر یک روزنی ** گفت بنگر فسق و عشرت کردنی
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Geceleyin o adamı bir pencere başına götürdü, dedi ki: “Fasikliğe bak, işreti gör”
 
		  
	       
	    
	  
	    
	       
		 
	         
		    - 
		    بنگر آن سالوس روز و فسق شب ** روز همچون مصطفی شب بو لهب
 
		 
		 
	         
		 
		 
	       
	       
	       
		  - Gündüzün riyasiyle gecenin fıskını seyret. Gündüz Mustafa gibi, gece Ebuleheb gibi!