چون بزادش آن گهانش بر کنار ** بر گرفت و برد تا پیش تبار3610
Doğurunca yavrusunu kucağına alıp, bağrına basıp soyunun, sopunun yanına geldi.
مادر یحیی کجا دیدش که تا ** گوید او را این سخن در ماجرا
Yahya’nın anası, onu nerede gördü de bu hikâyeyi anlattı, bu sözü söyledi?”
جواب اشکال
Bu şüpheye verilen cevap
این بداند کان که اهل خاطر است ** غایب آفاق او را حاضر است
Bunu ilhama mazhar olan, afakta, gayp âleminde bulunan şeyleri yanındaymış gibi bilen kişi anlar.
پیش مریم حاضر آید در نظر ** مادر یحیی که دور است از بصر
Yahya’nın anası, uzakta olmakla beraber Meryem’in yanında bulunabilir.
دیدهها بسته ببیند دوست را ** چون مشبک کرده باشد پوست را
Vücut, göz göz olunca gözler kapalı olduğu halde de sevgilinin yüzü görülebilir.
ور ندیدش نه از برون نز اندرون ** از حکایت گیر معنی ای زبون3615
Mamafih baş gözüyle de göremediğini, can gözüyle de göremediğini farz et, ne çıkar? Ey düşkün, sen kısadan hisse almaya bak!
نه چنان کافسانهها بشنیده بود ** همچو شین بر نقش آن چسبیده بود
Kıssaları duyup “Nakış” kelimesine “Ş” harfinin eklendiği gibi o kıssaların suretine bağlanan, dış yüzüne kapılan kişiye benzeme.
تا همیگفت آن کلیله بیزبان ** چون سخن نوشد ز دمنه بیبیان
Dilsiz Dimne, Kelile’ye nasıl söz söyler? Söz söylemekten aciz Dinme, Kelile’ye meramını nasıl anlatırdı?
ور بدانستند لحن همدگر ** فهم آن چون کرد بینطقی بشر
Tutalım, bunlar, birbirlerinin sözlerini anladılar, söz söylemeden meramlarını ifade eden bu hayvanların ne demek istediklerini insan nasıl anlayabilir?
در میان شیر و گاو آن دمنه چون ** شد رسول و خواند بر هر دو فسون
Dimne, aslanla öküz arasında nasıl bir elçi oldu, ikisini de nasıl kandırdı?