-
تو به صورت رفتهای ای بیخبر ** ز آن ز شاخ معنیی بیبار و بر 3670
- Sen surete kapılmış yolunu yitirmişsin. Manayı elden bıraktığın için onu bulamıyorsun.
-
گه درختش نام شد گه آفتاب ** گاه بحرش نام گشت و گه سحاب
- Ona gâh ağaç derler, gâh güneş. Gâh deniz adını takarlar, gâh bulut!
-
آن یکی کش صد هزار آثار خاست ** کمترین آثار او عمر بقاست
- Hulâsa o öyle şeydir ki yüz binlerce eseri var. En aşağılık hassası, sahibine ebedî bir hayat bağışlamasıdır.
-
گر چه فرد است او اثر دارد هزار ** این یکی را نام شاید بیشمار
- Tektir ama binlerce eseri, nişanesi var. O bire sayısız adlar gerek.
-
آن یکی شخص ترا باشد پدر ** در حق شخصی دگر باشد پسر
- Bir adam senin baban olur ama başka birisinin de oğludur.
-
در حق دیگر بود قهر و عدو ** در حق دیگر بود لطف و نکو 3675
- Birisine düşmandır, onun hakkında kahırdan ibarettir... Diğer birine lütfeder, iyilikle bulunur, onca iyidir.
-
صد هزاران نام و او یک آدمی ** صاحب هر وصفش از وصفی عمی
- Bir tek adam olduğu halde bak, yüz binlerce adı var. Bir vasfını bilen öbüründen âmadır, öbür vasfını bilmeyebilir.
-
هر که جوید نام اگر صاحب ثقه است ** همچو تو نومید و اندر تفرقه است
- Kim, bu ad doğru ad diye isme yapışır. Onu arasa senin gibi ümitsizliğe düşer, perişan olur.
-
تو چه بر چفسی بر این نام درخت ** تا بمانی تلخ کام و شور بخت
- Niye bu ağacın adına yapışırsın da dili, damağı acı, talihsiz bir hale düşersin?
-
در گذر از نام و بنگر در صفات ** تا صفاتت ره نماید سوی ذات
- Addan geç, sıfatına bak da sıfatlar, seni zata ulaştırsın.