-
مشفقان گردند همچون والده ** مسلمون را گفت نفس واحده
- Hepsini ana gibi birbirini esirger bir hale getirir. Onun için Müslümanlara “Tek bir nefis” demiştir.
-
نفس واحد از رسول حق شدند ** ور نه هر یک دشمن مطلق بدند
- Onlar Allah Resulü yüzünden tek bir nefis oldular, yoksa her biri, öbürüne tam bir düşmandı.
-
برخاستن مخالفت و عداوت از میان انصار به برکات رسول صلی الله علیه و آله
- Resul Sallâllahu Aleyhi Ve Sellem’in yüzünden Ensarın arasındaki aykırılık ve düşmanlığın kalması
-
دو قبیله کاوس و خزرج نام داشت ** یک ز دیگر جان خون آشام داشت
- Medinelilerin iki kabilesi vardı, birine Evs, öbürüne Hazrec denirdi. Âdeta bir kabile öbürünün kanına susamıştı.
-
کینههای کهنهشان از مصطفی ** محو شد در نور اسلام و صفا
- Mustafa’nın yüzünden o eski kinleri İslâm ve sâflık nuruyla mahvoldu.
-
اولا اخوان شدند آن دشمنان ** همچو اعداد عنب در بوستان 3715
- Önce o düşmanlar, bağdaki üzümler gibi kardeş oldular.
-
و ز دم المؤمنون إخوة به پند ** در شکستند و تن واحد شدند
- “Şüphe yok, söz bundan ibaret; Müminler kardeştir” nasihatiyle de, bu nefesle de kardeşliği bıraktılar, tek bir ten oldular.
-
صورت انگورها اخوان بود ** چون فشردی شیرهی واحد شود
- Üzümlerin suretleri kardeştir. Fakat sıktın mı tek bir üzüm suyu olur.
-
غوره و انگور ضدانند لیک ** چون که غوره پخته شد شد یار نیک
- Korukla üzüm birbirine zıttır ama koruk, olgunlaşınca güzelleşir, tatlılaşır, iyi bir dost olur.
-
غورهای کاو سنگ بست و خام ماند ** در ازل حق کافر اصلیش خواند
- Koruk halinde kalan üzüme Allah ezelden kâfir demiştir.
-
نه اخی نه نفس واحد باشد او ** در شقاوت نحس ملحد باشد او 3720
- Değil kardeşim değil… Artık o tek bir nefis olamaz. Azgınlıkta menhus bir mülhitten ibarettir.