-
تا نماز دیگر آن کودک گریست ** شیخ دیده بست و در وی ننگریست
- Çocuk ikindi namazı vaktine kadar ağladı.Şeyh’e gelince,gözlerini yummuş,ona hiç bakmıyordu.
-
شیخ فارغ از جفا و از خلاف ** در کشیده روی چون مه در لحاف
- Bu cefaya, bu aykırı işe aldırış etmemekteydi. Ay gibi yüzünü yorganın içine çekmişti.
-
با ازل خوش با اجل خوش شاد کام ** فارغ از تشنیع و گفت خاص و عام
- Ezelle hoş, ecelle sevinçli, havas ve acamın kınamasından, dedikodusundan el ayak çekmiş!
-
آن که جان در روی او خندد چو قند ** از ترش رویی خلقش چه گزند
- Can, bir adamın yüzüne gülerse, ona halkın ekşi suratlı oluşundan ne zarar.
-
آن که جان بوسه دهد بر چشم او ** کی خورد غم از فلک وز خشم او 415
- Can birisini öperse, felekten, feleğin hışmından gam yer mi?
-
در شب مهتاب مه را بر سماک ** از سگان و عوعو ایشان چه باک
- Mehtaplı gecede ay, Simâk burcundayken köpeklerden, köpeklerin havlamasından ne korkusu olur?
-
سگ وظیفهی خود به جا میآورد ** مه وظیفهی خود به رخ میگسترد
- Köpek vazifesini yerine getirir, ay da ışığını yere döşeyip durur.
-
کارک خود میگزارد هر کسی ** آب نگذارد صفا بهر خسی
- Herkes kendi işceğizini görür. Su, bir çöp için durulduğunu terk etmez.
-
خس خسانه میرود بر روی آب ** آب صافی میرود بیاضطراب
- Çöp, çöpçesine su üstünde yürür durur, sâf su da bulanmadan akıp gider.
-
مصطفی مه میشکافد نیم شب ** ژاژ میخاید ز کینه بو لهب 420
- Mustafa, gece yarısı ayı ikiye böler; Ebulehep, kininden saçma sapan söylenir!