-
گفت زاهد از دو بیرون نیست حال ** چشم بیند یا نبیند آن جمال
- Zahit dedi ki: “İş iki halden dışarı olamaz. Göz, ya yüzü görür, ya görmez.
-
گر ببیند نور حق خود چه غم است ** در وصال حق دو دیده چه کم است
- Eğer Allah nurunu görürse ne gam? Allah visaline erişmek için iki gözden olmak pek değersiz bir şey!
-
ور نخواهد دید حق را گو برو ** این چنین چشم شقی گو کور شو
- Yok, eğer Allah nurunu, Allah ziyasını görmeyecekse böyle kötü gözün kör olması daha iyi!”
-
غم مخور از دیده کان عیسی تراست ** چپ مرو تا بخشدت دو چشم راست
- Gözden dolayı gam yeme ki İsa, senindir. Eğri yürüme de sana iki doğru göz bağışlasın.
-
عیسی روح تو با تو حاضر است ** نصرت از وی خواه کاو خوش ناصر است 450
- Ruhunun İsa’sı senin yanındadır, ondan yardım dile. Çünkü o, yardım etti mi adamakıllı eder.
-
لیک بیگار تن پر استخوان ** بر دل عیسی منه تو هر زمان
- Fakat ey temiz can, kemiklerle dolu olan tenle İsa’nın gönlüne saldırma, onun gönlünü çiğneme!
-
همچو آن ابله که اندر داستان ** ذکر او کردیم بهر راستان
- Doğru kişilere anlattığımız hikâyedeki ahmağa benzeme.
-
زندگی تن مجو از عیسیات ** کام فرعونی مخواه از موسیات
- İsa’ndan ten diriliği arama, Musa’dan Firavunluk muradı dileme!
-
بر دل خود کم نه اندیشهی معاش ** عیش کم ناید تو بر درگاه باش
- Gönlüne geçim kaygısını az koy, sen kapıda oldukça rızkın azalmaz.
-
این بدن خرگاه آمد روح را ** یا مثال کشتیی مر نوح را 455
- Bu beden, ruha bir otağdır. Yahut da Nuh’un gemisine benzer.