-
آدمی را فربهی هست از خیال ** گر خیالاتش بود صاحب جمال
- Âdemoğlu, hayalle gelişir. Hayalleri güzelse onunla rahatlaşır.
-
ور خیالاتش نماید ناخوشی ** میگدازد همچو موم از آتشی 595
- Yok... Eğer gözüne kötü hayaller görünürse ateşten eriyen mum gibi erir gider.
-
در میان مار و کژدم گر ترا ** با خیالات خوشان دارد خدا
- Yılanların, akreplerin içinde bile olsan Allah, seni güzel hayallerle avutursa,
-
مار و کژدم مر ترا مونس بود ** کان خیالت کیمیای مس بود
- Yılanlar, akrepler sana munis olur. Çünkü hayalin, aşağılık şeyleri altın yapan bir kimyadır.
-
صبر شیرین از خیال خوش شده ست ** کان خیالات فرج پیش آمده ست
- Sabır, güzel hayallerle tatlılaşır. Çünkü her şeyden evvel içinde bulunduğun sıkıntıdan kurtulma hayaline düşersin.
-
آن فرج آید ز ایمان در ضمیر ** ضعف ایمان ناامیدی و زحیر
- O kurtuluş ümidi, içteki imandan gelir. İman zayıflığından da ümitsizliğe, iç sıkıntısına uğrarsın.
-
صبر از ایمان بیابد سر کله ** حیث لا صبر فلا إیمان له 600
- Sabır, iman yüzünden baş tacı olur. Bundan dolayıdır ki sabrı olmayanın imanı da yoktur.
-
گفت پیغمبر خداش ایمان نداد ** هر که را صبری نباشد در نهاد
- Peygamber “Allah, gönlünde sabrı olmayana iman da vermemiştir.” dedi.
-
آن یکی در چشم تو باشد چو مار ** هم وی اندر چشم آن دیگر نگار
- O, senin gözüne yılan gibi görünür ama ötekinin gözüne güzel görünür.
-
ز انکه در چشمت خیال کفر اوست ** و آن خیال مومنی در چشم دوست
- Çünkü senin gözünde onun küfrünün, kötülüğünün hayali var, halbuki dostun gözünde onun müminlik hayali cilve etmekte.