هان و هان با او حریفی کم کنید ** چون که کاو آرد گره محکم کنید
Kendinize gelin, aklınızı başınıza alın, onunla arkadaşlık etmeyin. Size satmak için bir öküz bile getirse mutlaka çalmıştır, öküzü hemen tutup bağlayın.
ور به حکم آرید این پژمرده را ** من نخواهم کرد زندان مرده را
Eğer aldanır da bu herifi davaya kalkışırsanız ben bu ölü herifi zindana atmam.
خوش دم است او و گلویش بس فراخ ** با شعار نو دثار شاخ شاخ
Bu herif, tatlı sözlüdür, boğazı da pek boldur. Üstündeki libas yenidir ama içindekiler paramparça.
گر بپوشد بهر مکر آن جامه را ** عاریه است او و فریبد عامه را
Hile için o elbiseyi giyerse bilin ki kendisinin değildir, halkı aldatmak için giymiştir” diye bağırıyorlardı.
حرف حکمت بر زبان ناحکیم ** حلههای عاریت دان ای سلیم670
Ey temiz kalpli, hakîm olmayan kişinin dilindeki hikmet sözünü de iğreti elbise bil!
گر چه دزدی حلهای پوشیده است ** دست تو چون گیرد آن ببریده دست
Hırsız, bir güzel elbise giyse bile o eli kesik, senin elini nasıl tutar, sana nasıl yardım edebilir?
چون شبانه از شتر آمد به زیر ** کرد گفتش منزلم دور است و دیر
Akşam vakti müflis deveden inince Kürt dedi ki: “ Evim uzak, vakit de geç.
بر نشستی اشترم را از پگاه ** جو رها کردم کم از اخراج کاه
Kuşluk çağından beri deveye bindin. Arpadan vazgeçtim, hiç olmazsa bir avuçtan az bile olsa biraz saman ver!”
گفت تا اکنون چه میکردیم پس ** هوش تو کو، نیست اندر خانه کس
Müflis “ Şimdiye kadar niçin gezip dolaştık? Aklın nerede? Hiç anlamadın mı?
طبل افلاسم به چرخ سابعه ** رفت و تو نشنیدهای بد واقعه675
Müflis olduğuma dair davul çaldılar, sesi yedinci kat göğe kadar vardı; duymadın mı?