-
پیش افتد آن بز لنگ پسین ** اضحک الرجعی وجوه العابسین 1120
- Giderken geride kalan topal keçiye gelince suratı asıkları bile güldürecek bir halde öne düşer.
-
از گزافه کی شدند این قوم لنگ ** فخر را دادند و بخریدند ننگ
- Bu kavim, laf olsun diye topal olmadılar ya… övünmeyi terk ettiler de ârı satın aldılar.
-
پا شکسته میروند این قوم حج ** از حرج راهیست پنهان تا فرج
- Bu kavim, hacca ayakları kırık olduğu halde topallaya topallaya giderler. Sıkıntıdan kurtuluşa gizli bir yol vardır.
-
دل ز دانشها بشستند این فریق ** زانک این دانش نداند آن طریق
- Bu tarife gönüllerini bilgilerden yıkayıp arıtmışlardır. Çünkü bu yol, zahirî bilgiyi tanımaz.
-
دانشی باید که اصلش زان سرست ** زانک هر فرعی به اصلش رهبرست
- Bu yolda, aslı o âlemden olan bir bilgi gerek. Zira her feri, aslında yol gösterir.
-
هر پری بر عرض دریا کی پرد ** تا لدن علم لدنی میبرد 1125
- Her kanat, denizi aşacak kudrete nereden sahip olacak? Allah bilgisi gerek ki insanı Allah’a ulaştırsın.
-
پس چرا علمی بیاموزی به مرد ** کش بباید سینه را زان پاک کرد
- Şu halde adama sonunda gönülden silinip arıtılması lâzım olan bilgiyi neye öğretirsin?
-
پس مجو پیشی ازین سر لنگ باش ** وقت وا گشتن تو پیش آهنگ باش
- Öyleyse bu âlemde ileri gitmeye heves etme, topal ol da geri dönerken en öne düş.
-
آخرون السابقون باش ای ظریف ** بر شجر سابق بود میوهی طریف
- Ey nazik adam, ileri giden son gelenlerden ol. Taze ve turfanda meyve, ağaca nazaran daha ileridedir, derecesi daha üstündür.
-
گرچه میوه آخر آید در وجود ** اولست او زانک او مقصود بود
- Gerçi meyve ağaçtan sonra vücuda gelir, fakat hakikatte evvel odur, çünkü ağaçtan maksat odur.