-
اندکی چون پیشتر کردند ساز ** اندر آمد آن عصا در اهتزاز
- Onlar, azıcık yürüyüp bu işe niyetlenir niyetlenmez asa titremeye başladı.
-
آنچنان بر خود بلرزید آن عصا ** کان دو بر جا خشک گشتند از وجا
- Öyle bir titremeye başladı ki her ikisi de korkudan yerlerinde katılıp kaldılar.
-
بعد از آن شد اژدها و حمله کرد ** هر دوان بگریختند و رویزرد
- Sonra asa ejderha oldu, onlara saldırdı. İkisi de sapsarı kesilip kaçmaya başladılar.
-
رو در افتادن گرفتند از نهیب ** غلط غلطان منهزم در هر نشیب
- Korkudan her inişte sendeleyip yuvarlanarak yüz üstü düşüyorlar, kalkıp yine kaçmaya çalışıyorlardı.
-
پس یقینشان شد که هست از آسمان ** زانک میدیدند حد ساحران 1235
- Katiyetle anladılar ki bu iş Allah işi, sihirbazların harcı değil bu!
-
بعد از آن اطلاق و تبشان شد پدید ** کارشان تا نزع و جان کندن رسید
- Korkularından âdeta sıtmaya, hummaya tutulmuş gibi titriyorlardı; ölüm haline gelmişlerdi.
-
پس فرستادند مردی در زمان ** سوی موسی از برای عذر آن
- Yaptıkları işten dolayı özür dilemek üzere Musa’ya bir adam gönderdiler.
-
کامتحان کردیم و ما را کی رسد ** امتحان تو اگر نبود حسد
- “Evvelce sana hased ediyor, seni kıskanıyorduk, o yüzden sınadık, yoksa seni sınamak kimin haddine düşmüş?
-
مجرم شاهیم ما را عفو خواه ** ای تو خاص الخاص درگاه اله
- Sen bir Padişahsın, senin yanında biz mücrimiz, bizi affet ey Allah dergâhı haslarının hası! Diye ricada bulundular.
-
عفو کرد و در زمان نیکو شدند ** پیش موسی بر زمین سر میزدند 1240
- Musa onları affetti, derhal iyileştiler, sıhhat buldular, Musa’nın önünde yere secde ettiler.