-
آمد و در را بتندی وا گشاد ** کودکان اندر پی آن اوستاد
- Evine gelip kapıyı şiddetle açtı. Çocuklarda hocanın ardından geliyordu.
-
گفت زن خیرست چون زود آمدی ** که مبادا ذات نیکت را بدی
- Karısı, “Hayır ola, erken geldin. Allah esirgesin, başına kötü bir şey gelmesin de” dedi.
-
گفت کوری رنگ و حال من ببین ** از غمم بیگانگان اندر حنین
- Hoca dedi ki. “Kör müsün sen? Bir benzime, bir halime baksana. Yabancıların bile derdimle dertleniyor, feryada geliyor.
-
تو درون خانه از بغض و نفاق ** مینبینی حال من در احتراق
- Sen evimin içinde olduğun halde bana düşmanlığından, bana karşı münafıklıkta bulunduğundan yanıp yakıldığımı, görmüyorsun bile”
-
گفت زن ای خواجه عیبی نیستت ** وهم و ظن لاش بی معنیستت 1570
- Kadın, “A hocam, senin bir şeyin yok. Bu endişen manasız ve saçma bir vehimden ibaret” dediyse de,
-
گفتش ای غر تو هنوزی در لجاج ** مینبینی این تغیر و ارتجاج
- “A kahpe inat mı ediyorsun? Halimde ki kırgınlığı, tir tir titrediğimi görmüyor musun?
-
گر تو کور و کر شدی ما را چه جرم ** ما درین رنجیم و در اندوه و گرم
- Körsen benim ne cürmüm var? Ben kendi derdime düştüm, bu gussadan perişan bir haldeyim zaten” dedi.
-
گفت ای خواجه بیارم آینه ** تا بدانی که ندارم من گنه
- Kadın “ Hocam, ayna getireyim de bak… Benim bir suçum var mı, yalan söylüyor muyum, anla” dediyse de hoca,
-
گفت رو مه تو رهی مه آینت ** دایما در بغض و کینی و عنت
- “Git, aynan da batsın, sen de bat. Zaten daima bana buğzetmede, daima bana kin gütmede, benimle inat edip durmadasın sen.
-
جامهی خواب مرا زو گستران ** تا بخسپم که سر من شد گران 1575
- Yatağı yay, yorganı getir… Ben yatayım hele… Başım ağırlaştı” dedi.