-
هست آن موی سیه هستی او ** تا ز هستیاش نماند تای مو
- Kara saç, kara sakal, onun varlığıdır. Varlığından tek bir kıl bile kalmamalı.
-
چونک هستیاش نماند پیر اوست ** گر سیهمو باشد او یا خود دوموست
- Birisinin varlığı kalmadı mı pir ona derler. İster saçı sakalı siyah olsun, ister kır.
-
هست آن موی سیه وصف بشر ** نیست آن مو موی ریش و موی سر
- O kara saç, kara sakal, insanlık sıfatıdır. Söylediğimiz kıl, sakal, bıyık kılları söylediğimiz saç baştaki değildir.
-
عیسی اندر مهد بر دارد نفیر ** که جوان ناگشته ما شیخیم و پیر
- İsa, beşikte “Genç olmadan şeyhsiz, piriz” diye bağırır.
-
گر رهید از بعض اوصاف بشر ** شیخ نبود کهل باشد ای پسر 1795
- Oğul, insan, insanlık sıfatlarının bir kısmından kurtuldu mu şeyh olmaz, fakat olgun bir adam olur.
-
چون یکی موی سیه کان وصف ماست ** نیست بر وی شیخ و مقبول خداست
- İnsanlık sıfatlarından bir tek kara kıl bile kalmadı mı şeyh olur, Allah’a makbul bir adam haline gelir.
-
چون بود مویش سپید ار با خودست ** او نه پیرست و نه خاص ایزدست
- Fakat bir adam yaşlansa da saçı sakalı ağarsa hakikatte ne pirdir, ne Allah hası!
-
ور سر مویی ز وصفش باقیست ** او نه از عرش است او آفاقیست
- Varlığında insanlık sıfatlarından bir tek kıl bile kalsa mensup olamaz, âlem halkından birisidir o!
-
عذر گفتن شیخ بهر ناگریستن بر فرزندان
- Şeyh’in, oğullarına ağlamadığına özür getirmesi
-
شیخ گفت او را مپندار ای رفیق ** که ندارم رحم و مهر و دل شفیق
- Şeyh, kendisine bu sözü söyleyen karısına dedi ki: “Arkadaş, merhametim, şefkatim yok, yüreğim katı sanma,
-
بر همه کفار ما را رحمتست ** گرچه جان جمله کافر نعمتست 1800
- Biz, kâfirler, Allah’a küfranı nimette bulunmuş olmakla beraber onlara acırız.