-
چون بود مویش سپید ار با خودست ** او نه پیرست و نه خاص ایزدست
- Fakat bir adam yaşlansa da saçı sakalı ağarsa hakikatte ne pirdir, ne Allah hası!
-
ور سر مویی ز وصفش باقیست ** او نه از عرش است او آفاقیست
- Varlığında insanlık sıfatlarından bir tek kıl bile kalsa mensup olamaz, âlem halkından birisidir o!
-
عذر گفتن شیخ بهر ناگریستن بر فرزندان
- Şeyh’in, oğullarına ağlamadığına özür getirmesi
-
شیخ گفت او را مپندار ای رفیق ** که ندارم رحم و مهر و دل شفیق
- Şeyh, kendisine bu sözü söyleyen karısına dedi ki: “Arkadaş, merhametim, şefkatim yok, yüreğim katı sanma,
-
بر همه کفار ما را رحمتست ** گرچه جان جمله کافر نعمتست 1800
- Biz, kâfirler, Allah’a küfranı nimette bulunmuş olmakla beraber onlara acırız.
-
بر سگانم رحمت و بخشایش است ** که چرا از سنگهاشان مالش است
- Hatta halk onları taşlıyor diye köpeklere acırız.
-
آن سگی که میگزد گویم دعا ** که ازین خو وا رهانش ای خدا
- Ben beni ısıran köpeğe de dua eder, Yarabbi sen onu bu huydan vazgeçir,
-
این سگان را هم در آن اندیشه دار ** که نباشند از خلایق سنگسار
- Adamları ısırmasın da halkın taşını, topacını yemesin derim.
-
زان بیاورد اولیا را بر زمین ** تا کندشان رحمة للعالمین
- Allah, velileri âlemlere rahmet olmak üzere yeryüzüne getirmiştir.
-
خلق را خواند سوی درگاه خاص ** حق را خواند که وافر کن خلاص 1805
- Onlar, halkı Allah’ın haremine davet ederler, Hakk’a da “Yarabbi bunları sen kurtar” diye dua ederler.
-
جهد بنماید ازین سو بهر پند ** چون نشد گوید خدایا در مبند
- Bu yüzden halka usanmadan öğüt verirler. Halk, öğütlerini kabul etmedi mi, “ Yarabbi, sen bunlara acı sen kapını kapama “ derler.