-
ساعت از بیساعتی آگاه نیست ** زانکش آن سو جز تحیر راه نیست
- Zaman zamansızlığı bilmez. Zamansızlık âlemine varmak için hayretten başka yol yoktur.
-
هر نفر را بر طویله خاص او ** بستهاند اندر جهان جست و جو
- Bu arayıp tarama âleminde herkesi, zamanın bir hususi tavlasına bağlamışlardır.
-
منتصب بر هر طویله رایضی ** جز بدستوری نیاید رافضی
- Her tavlaya bir memur dikilmiş… Oranın ehli olmayan, memurdan izinsiz oraya giremez.
-
از هوس گر از طویله بسکلد ** در طویله دیگران سر در کند
- Bir tavlada bağlı olan, hevese düşüp de bağlarını çözdü, başkalarının tavlasına gitti mi,
-
در زمان آخرجیان چست خوش ** گوشهی افسار او گیرند و کش 2080
- Hemen ahır memurları onu aramaya koyulur, bulup yularını tutar, çeke çeke yerine getirir!
-
حافظان را گر نبینی ای عیار ** اختیارت را ببین بی اختیار
- Seni koruyanları görmüyorsan kendine bak! İhtiyarın elinde mi senin?
-
اختیاری میکنی و دست و پا ** بر گشادستت چرا حسبی چرا
- Zahiren ihtiyarın elinde… Elin, ayağın bağlı değil… Peki, ya neden hapistesin, neden,
-
روی در انکار حافظ بردهای ** نام تهدیدات نفسش کردهای
- Seni koruyan memuru inkâr etmeye yüz tuttun da dilediğin şeylerden seni alıkoyan nefsin tehditleri adını taktın ha!
-
پیش رفتن دقوقی رحمة الله علیه به امامت
- Dekukî’nin imam olarak öne geçmesi
-
این سخن پایان ندارد تیز دو ** هین نماز آمد دقوقی پیش رو
- Dekukî’ye “Bu sözün sonu yoktur. Namaz vakti, hemencecik öne geç.
-
ای یگانه هین دوگانه بر گزار ** تا مزین گردد از تو روزگار 2085
- Ey tek kişi, bize iki rekât sabah namazı kıldır da zaman seninle bezensin.