-
طالب حیرانی خلقان شدیم ** دست طمع اندر الوهیت زدیم
- Halkın hayran olmasını isteriz, hatta tamah elimizi Allahlığa bile uzatırız.
-
تا بافسون مالک دلها شویم ** این نمیبینیم ما کاندر گویم
- Afsunlarla gönüller alalım deriz ama çukura düştüğümüzü görmeyiz.
-
در گوی و در چهی ای قلتبان ** دست وا دار از سبال دیگران 2235
- Behey kaltaban, çukura düşmüşsün, kuyudasın sen. Başkalarını bırak, kendine bak!
-
چون به بستانی رسی زیبا و خوش ** بعد از آن دامان خلقان گیر و کش
- Güzel hoş bir bahçeye var da ondan sonra halkın eteğini tut, çek!
-
ای مقیم حبس چار و پنج و شش ** نغز جایی دیگران را هم بکش
- Ey dört unsurlu beş duyguya, altı cihete hapis olup kalmış adam, ne güzel yerin var, hadi, başkalarını da çek oraya!
-
ای چو خربنده حریف کون خر ** بوسه گاهی یافتی ما را ببر
- Ey eşeğe kul olan, ey eşeğin kuyruğunun altına lâyık olan, öpülecek bir yer buldunsa hadi bizi de götür!
-
چون ندادت بندگی دوست دست ** میل شاهی از کجاات خاستست
- Sevgilinin kulluğu, sana el vermedikçe bu padişahlık meyli nereden geldi sana?
-
در هوای آنک گویندت زهی ** بستهای در گردن جانت زهی 2240
- Sen, halkın sana aferin, yaşa demesi halkın takdir etmesi havasındasın! Hâlbuki canının boynuna bir kiriştir bağlamışsın!
-
روبها این دم حیلت را بهل ** وقف کن دل بر خداوندان دل
- Behey tilki, bu hile kuyruğunu bırak, gönlünü, gönül sahiplerine vakfet.
-
در پناه شیر کم ناید کباب ** روبها تو سوی جیفه کم شتاب
- Aslana sığınırsan kebabın azalmaz… Murdar ölü etine pek koşma!