English    Türkçe    فارسی   

3
2355-2364

  • پای پیش و پای پس در راه دین ** می‌نهد با صد تردد بی یقین 2355
  • Din yolunda yüzlerce tereddütle ve inanmayarak öne doğru bir adım atarsa öbür adımı arda doğru gider.
  • وام‌دار شرح اینم نک گرو ** ور شتابستت ز الم نشرح شنو
  • Bunu da ileride anlatırım, borcum olsun… Eğer öğrenmekte acele ediyorsan “Elemneşrah” suresini oku!
  • چون ندارد شرح این معنی کران ** خر به سوی مدعی گاو ران
  • Bu manayı etraflıca anlatmaya kalkışsam ne haddi vardır, ne kenarı. Yürü öküzünü dâva edene doğru eşek sür!
  • گفت کورم خواند زین جرم آن دغا ** بس بلیسانه قیاسست ای خدا
  • Adam dedi ki: “Yarabbi, bu suç yüzünden şu azgın adam, bana kör dedi. Bu ne iblisçe bir kıyas Yarabbi?
  • من دعا کورانه کی می‌کرده‌ام ** جز به خالق کدیه کی آورده‌ام
  • Ben ne vakit körcesine dua ettim. Allah’tan başka kime ihtiyacımı söyledim?
  • کور از خلقان طمع دارد ز جهل ** من ز تو کز تست هر دشوار سهل 2360
  • Kör, bilgisizlikle halktan bir şeyler umar. Ben senden umuyorum… Her güç şey sana kolaydır.
  • آن یکی کورم ز کوران بشمرید ** او نیاز جان و اخلاصم ندید
  • Asıl kör kendisi ki beni kör saydı, canla başla niyaz ettiğimi görmedi bile!
  • کوری عشقست این کوری من ** حب یعمی و یصمست ای حسن
  • Benim bu körlüğüm, aşk körlüğüdür. Güzelim, sevdiği şey, insanı kör ve sağır yapar derler ya… bu körlük, o körlüktür.
  • کورم از غیر خدا بینا بدو ** مقتضای عشق این باشد نکو
  • Allah’tan başkasını görmüyorum, fakat onu görüyorum. Aşkımın muktezası da bu değil midir? Söyle.
  • تو که بینایی ز کورانم مدار ** دایرم برگرد لطفت ای مدار
  • Yarabbi, sen görmektesin, beni sen de kör sanma. Senin lütfunun etrafında dönüp dolaşmaktayım, ey lütfunun etrafında dönüp dolaştığım, ey kendisinden ayrılmadığım Allah!