ظلم مستورست در اسرار جان ** مینهد ظالم بپیش مردمان
Zulüm, can sırları arasında gizli kalır, fakat onu halkın önüne koyan zalimdir.
که ببینیدم که دارم شاخها ** گاو دوزخ را ببینید از ملا
Hele bakın, benim boynuzlarım var, şu âlemde cehennem öküzünü bir görün diye kendisini kendisi gösterir!”
گواهی دادن دست و پا و زبان بر سر ظالم هم در دنیا
Zalimin eliyle ayağının dünyada da zalimin sırrına şahadet etmesi
پس همینجا دست و پایت در گزند ** بر ضمیر تو گواهی میدهند2455
Elin, ayağın, içinde sakladığın şeye bu âlemde de şahadet eder.
چون موکل میشود برتو ضمیر ** که بگو تو اعتقادت وا مگیر
İtikat ettiğin şeyleri söyle, gizleme diye gönlündeki şey, başına dikilir.
خاصه در هنگام خشم و گفت و گو ** میکند ظاهر سرت را مو بمو
Hele kızdığın, söylenmeye başladığın zaman yok mu… Gizlendiğin şeyleri kıldan kıla meydana çıkarır.
چون موکل میشود ظلم و جفا ** که هویدا کن مرا ای دست و پا
Zulümde cefa, bu âlemde senin başına dikiliyor, bu iş için tayin edilmiş bir memur kesiliyor da hadi, ey el, ey ayak, yaptıklarını söyle, beni meydana çıkar diyor ya…
چون همیگیرد گواه سر لگام ** خاصه وقت جوش و خشم و انتقام
İçinde gizlediğin şey, sırrının gemini ele alıyor, hele kızıp coştuğun zaman onu istediği gibi sürüp götürüyor ya…
پس همان کس کین موکل میکند ** تا لوای راز بر صحرا زند2460
Demek ki gizlediği şeyi ta ovalara çıkarsın da bayrak gibi diksin, el âleme göstersin diye Allah, zulmeden kötülükte bulunan kişinin başına bu memuru dikiyor.
پس موکلهای دیگر روز حشر ** هم تواند آفرید از بهر نشر
Bunu yapan Allah, mahşer gününde de sırrını meydana çıkarmak için başka memurlar yaratmaya kadirdir.
ای بده دست آمده در ظلم و کین ** گوهرت پیداست حاجت نیست این
Zaten ey zulümde, kinde elden ele geçmiş, herkesçe ne olduğu bilinmiş, anlaşılmış adam, senin için, dışın meydanda… Elinin, ayağının şahadetine ne ihtiyaç var?