-
نه که هم توریت و انجیل و زبور ** شد گواه صدق قرآن ای شکور
- Ey şükreden kişi, Tevrat, İncil ve Zebur, Kur’an’ın doğruluğuna şahadet etmedi mi?
-
روزی بیرنج جو و بیحساب ** کز بهشتت آورد جبریل سیب 2540
- Zahmetsiz ve sayıya gelmez bir rızık ara da Cebrail sana cennetten elma getirsin.
-
بلک رزقی از خداوند بهشت ** بیصداع باغبان بی رنج کشت
- Hatta bahçıvanın lâflarıyla başın ağrımadan ekmek zahmetine düşmeden cennetin sahibinden rızıklanasın.
-
زانک نفع نان در آن نان داد اوست ** بدهدت آن نفع بی توسیط پوست
- Çünkü ekmekteki fayda ve lezzet, Allah ihsanıdır. Dilerse sana o faydalı kabuğu, yani ekmeği vasıta etmeksizin de verir.
-
ذوق پنهان نقش نان چون سفرهایست ** نان بی سفره ولی را بهرهایست
- Ekmeğin sureti, ekmekteki faydaya, zevk ve lezzete bir sofradır. Fakat sofrasız ekmek yemek, velinin harcıdır.
-
رزق جانی کی بری با سعی و جست ** جز به عدل شیخ کو داود تست
- Can rızkını senin Davud’un olan şeyhin himmeti olmadıkça nasıl olur da çalışıp çabalamayla elde edebilirsin?
-
نفس چون با شیخ بیند کام تو ** از بن دندان شود او رام تو 2545
- Nefis şeyhle adım attığını, ona uyduğunu görürse zorla sana râm olur.
-
صاحب آن گاو رام آنگاه شد ** کز دم داود او آگاه شد
- Öküz sahibi de Davud’un sözünü anlayınca râm oldu.
-
عقل گاهی غالب آید در شکار ** برسگ نفست که باشد شیخ یار
- Şeyh sana dost oldu mu avda aklın, köpek nefse galip olur.
-
نفس اژدرهاست با صد زور و فن ** روی شیخ او را زمرد دیده کن
- Nefis, yüzlerce hile, Hud’a sahibi bir ejderhadır. Fakat şeyhin yüzü, o ejderhanın gözüne karşı tutulan bir zümrüttür.