-
سوی حوضت آورد بهر وضو ** واندر اندازد ترا در قعر او
- Seni aptes al diye havuzun kenarına getirir de havuza, suyun ta dibine atıverir!
-
عقل نورانی و نیکو طالبست ** نفس ظلمانی برو چون غالبست
- Akıl, nuranî ve iyi bir hak ve hakikat arayıcısıyken neden zulmanî nefis ona galip oluyor.
-
زانک او در خانه عقل تو غریب ** بر در خود سگ بود شیر مهیب
- Neden mi? Nefis, kendi evinde, kendi yurdunda… Akılsa garip! Köpek bile kapısında korkunç bir aslan kesilir!
-
باش تا شیران سوی بیشه روند ** وین سگان کور آنجا بگروند
- Hele sabret, aslanlar ormana gitsinler. Bu kör köpekler, o vakit onlara inanırlar.
-
مکر نفس و تن نداند عام شهر ** او نگردد جز بوحی القلب قهر 2560
- Şehirli, nefsin hilesini, tenin düzenini ne bilsin? O ancak kalbe gelen vahiyle kahredilebilir.
-
هر که جنس اوست یار او شود ** جز مگر داود کان شیخت بود
- Kim onun cinsiyse ona dost olur. Ancak şeyhin olan Davut müstesna!
-
کو مبدل گشت و جنس تن نماند ** هر که را حق در مقام دل نشاند
- Çünkü o varlığını tebdil etmiştir. Allah, kimi gönül makamına vasıl ederse o kişide ten cinsiyeti kalmaz.
-
خلق جمله علتیاند از کمین ** یار علت میشود علت یقین
- Halk, umumiyetle bu cihan içinde illetlidir. İllet, şüphe yok ki illete dosttur.
-
هر خسی دعوی داودی کند ** هر که بی تمییز کف در وی زند
- Her aşağılık kişi Davutluk dâvasına kalkışır. Anlamayan kişiler de ona yapışır.
-
از صیادی بشنود آواز طیر ** مرغ ابله میکند آن سوی سیر 2565
- Ahmak kuş, avcıdan kuş sesi duyar da o tarafa uçar gider.