-
ورنه منتان کور گردانم ستم ** گفتم از گردن برون انداختم 2745
- Yoksa sizin gözünüzü kör ederim. Ben, onun sözünü söyledim, boynumdan vebali attım.
-
ترک این چشمه بگویید و روید ** تا ز زخم تیغ مه آمن شوید
- Bu kaynağı bırakıp gidin de ayın kılıncından emin olun.
-
نک نشان آنست کاندر چشمه ماه ** مضطرب گردد ز پیل آبخواه
- Sözümün doğruluğuna nişan de şu: Filler, su içmek için kaynağa geldiler mi ay harekete gelir.
-
آن فلان شب حاضر آ ای شاهپیل ** تا درون چشمه یابی زین دلیل
- Fil padişahı, filân gece gel de kaynakta bu dediğimi gör!
-
چونک هفت و هشت از مه بگذرید ** شاهپیل آمد ز چشمه میچرید
- Ayın yedisi, sekizi olunca fil padişahı su içmek için kaynağa geldi.
-
چونک زد خرطوم پیل آن شب درآب ** مضطرب شد آب ومه کرد اضطراب 2750
- O gece vakti hortumunu suya salınca su harekete geldi, ay da hareket etti.
-
پیل باور کرد از وی آن خطاب ** چون درون چشمه مه کرد اضطراب
- Fil, suyun içinde ayın titrediğini, harekete geldiğini görünce tavşanın sözüne inandı.
-
مانه زان پیلان گولیم ای گروه ** که اضطراب ماه آردمان شکوه
- Fakat “Filler, biz o ahmak fillerden değiliz ki ayın hareketi bizi korkutsun” dedi.
-
انبیا گفتند آوه پند جان ** سختتر کرد ای سفیهان بندتان
- Peygamberlerse “Ah akılsız adamlar ah, size canla, başla verdiğimiz nasihatler, sizin bağınızı kuvvetlendirdi. Vah yazıklar olsun vah!” dediler.
-
جواب گفتن انبیا طعن ایشان را و مثل زدن ایشان را
- Onların kınamasına Peygamberlerin cevap vermeleri ve misal getirmeleri
-
ای دریغا که دوا در رنجتان ** گشت زهر قهر جان آهنجتان
- Ne yazık… Derdinize verilen ilâç, can alıca kahır zehir kesildi.